bir kaç ay uğraştım. zevkliydi ancak işlevsel olduğundan söz edemem gündelik hayat adına. elbette zamanında bu strateji ile özgürlüklerini elde etmişler. onu da ayaklarına bağladıkları kesici aletlerle yapmışlar diye duydum. yine de bir hobi olarak öneririm eğer hareket etmeyi, zıplamayı, takla ve akrobatik hareketleri seviyorsanız.
din olgusunun eşcinselliği ele alışına göre bireyin yaşayacaklarını etkileyen durumdur.
semavi dinlerde -kim ne derse desin- eşcinsel ilişki haramdır. lut kavmi ile ilgili kur'an ayetlerinde lut'un yanına 3 melek güzel delikanlılar kılığında gelir. lut'tan halk delikanlıları onlara teslim etmesini ister. fakat lut'un cevabı ise "kızlarını onlara nikahlamayı çünkü helal olanın bu olduğu" yönündedir. yani ayette açıkça vurgulanmıştır: hemcinsellik değil karşıcinsellik helaldir.
din olgusunun eşcinselliği ele alışına göre bireyin yaşayacaklarını etkileyen durumdur.
semavi dinlerde -kim ne derse desin- eşcinsel ilişki haramdır. lut kavmi ile ilgili kur'an ayetlerinde lut'un yanına 3 melek güzel delikanlılar kılığında gelir. lut'tan halk delikanlıları onlara teslim etmesini ister. fakat lut'un cevabı ise "kızlarını onlara nikahlamayı çünkü helal olanın bu olduğu" yönündedir. yani ayette açıkça vurgulanmıştır: hemcinsellik değil karşıcinsellik helaldir.
gelelim bunun aslında toplumsal sebebine. semavi dinler gelişmiş (zihinsel bir ilerleme değil artan nüfus ve yoğun toplumsal ilişki) ortaya çıkmış ve yayılmış. kurallar çok net otorite mutlaktır. yahudilik hariç diğer ikisinde yayılım amacı vardır ki bir çok kural bu yüzden nüfus planlamasına göre oluşturulmuştur. örneğin müslim bir erkek gayrimüslim bir kadınla evlenebilir fakat müslim bir kadın gayrimüslim erkekle evlenemez. eşcinselliğin de yasaklanmasını benzer şekilde temel aile yapısını kontrol etmek. aynı şekilde heteroseksüel ilişkide dahi anal seks yasaktır. hatta aslında sevgili(!) islam alimleri nasıl sevişileceğine kadar anlatmışlardır.
bu yüzden "bizimki" her şeye karışıyor diye kızamıyorum da. zira yetişme biçiminde yemeğe otururken hangi ayağın nerede olmasına kadar dayatılan bir norm var.
semavi dinlere menaup dindar eşcinsel tüm bunlara rağmen olur mu? tabi ki. ama çatışmalar yaşayacaktır. günahkarlık olgusu ile suçluluk yaşayacak, cehennem korkusu-arzu hususunda kaçınma-yaklaşma çatışması daha keskin olacak vs...
bunların dışında yine çevre sebebiyle islam üzerinden ele alırsak heteroseksist yapının temellerinden biri de dindir. bir lgbti bireyin karşı çıkacağı sadece homofobi değil bunun da temeli olan heteroseksist anlayıştır. bu olmazsa zaten "sevmiyorum ama saygın var; yaşayabilirler ama çok belli olmamalı" gibi eşcinselleri kabul eder gibi görünüp onları toplum karantinasına alan cümleleri duymaya devam edeceğiz.
bağlısı olduğum anime ve manga. son yıldız ruhları sezonu fazla sıkıcıydı. şuanki doldurucular bile daha iyi. en yakın zamanda asıl hikayeye dönüşünü bekliyorum.
heteroseksist düzene karşı çıkın, birbirinizi öncelikle bir "kadın" olarak destekleyin. eğer bir çocuk yetiştirirseniz ne olması değil ne olmamasını baz alın. gerisinde özgür bırakın.
osmanlı mantığı aslında. nasıl ki o zaman halk için kullanılan "reaya" tabiri arapçada "sürü/koyun sürüsü" anlamına geliyorsa zihniyet de hala böyle bakar. türkiye bir anonim şirket ise yaşasın engels! dünyanın bütün işçileri, birleşin!
halk edebiyatı ile ilgili derslere giren hocamın memleketiydi. kenarındaki taşına kadar ders kitabında yazardı. hani şuan facebookta memleketimi zile yapacak kadar zile'yi biliyorum.
hes'lere karşı mücadelelerinde jandarma (nâm-ı diğer mehmetçikti hani kutsal vatanî vs) gerekli(!) müdahaleyi yapmıştır.
oldukça sembolik, kaliteli esprilere sahip çizgi dizi. izlediğimde zaman kavramın yok oluyor. bir çok bölümünde filmlere vs. atıflarda bulunuyor. bununla beraber adventure time ve regular show da izlenesi.
lgbt zaten bir azınlık hareketidir. bunun içerisindeki ayrımcılık bu açıdan makul değildir. hevî lgbti gibi hem etnik hem de lgbti oluşumlar tabi ki olabilir ancak bunlar hareketten bir ayrışma değil kültürel anlamda da lgbti'nin özelinde birleşmesidir.
doğu kültüründe yetişmiş biri olarak vegan olma kararını anneme anlattığımda "nasıl arkadaşların var, kimden öğreniyorsun bunları!" deyip ağladı. tabi ki etkilemedi.
veganlık sanıldığı gibi zengin işi değildir ve yine sanıldığının aksine zengin bir besin çeşitliliğidir. tahıllar, meyvalar, sebzeler, baklagiller vs. rahatlıkla tüketilir ve içeriğindeki protein değerleri de dahil olmak üzere yeterlidir.
dünyada bir çok vegan sporcu sağlıklı bir şekilde yaşamını da sürdürmektedir.
insan zaten öğütücü dişleri, gelişkin tükürük bezleri, düşük mide asitli, uzun bağırsak yapısı ile otçuldur. insanın vegan olması doğal olana dönüştür. kaldı ki etobur içgüdü taşısa kan kokusu tiksindirmez, haz verir. ayrıca timsahı çıplak elle parçalayacak güce sahip kuzenlerimiz goriller, tamamen otçuldur.
vegan protein kaynaklarına gelince buğday proteini (100gr'da 74gr protein vardır ve 100gr'ında 21gr protein olan ton balığının 3 katından fazladır. evde hazırlanır.), fıstık, kabak çekirdeği, muz, yabanmersini, bakla gibi ürünler soyadan çok daha öndedir.
vegan olmanın doğa ve çevre açısından faydalarına ise hiç girmeyeyim.
heteroseksist düzene karşı çıkın, birbirinizi öncelikle bir "kadın" olarak destekleyin. eğer bir çocuk yetiştirirseniz ne olması değil ne olmamasını baz alın. gerisinde özgür bırakın.
heteroseksist düzene karşı çıkın, birbirinizi öncelikle bir "kadın" olarak destekleyin. eğer bir çocuk yetiştirirseniz ne olması değil ne olmamasını baz alın. gerisinde özgür bırakın.
doğu kültüründe yetişmiş biri olarak vegan olma kararını anneme anlattığımda "nasıl arkadaşların var, kimden öğreniyorsun bunları!" deyip ağladı. tabi ki etkilemedi.
veganlık sanıldığı gibi zengin işi değildir ve yine sanıldığının aksine zengin bir besin çeşitliliğidir. tahıllar, meyvalar, sebzeler, baklagiller vs. rahatlıkla tüketilir ve içeriğindeki protein değerleri de dahil olmak üzere yeterlidir.
dünyada bir çok vegan sporcu sağlıklı bir şekilde yaşamını da sürdürmektedir.
insan zaten öğütücü dişleri, gelişkin tükürük bezleri, düşük mide asitli, uzun bağırsak yapısı ile otçuldur. insanın vegan olması doğal olana dönüştür. kaldı ki etobur içgüdü taşısa kan kokusu tiksindirmez, haz verir. ayrıca timsahı çıplak elle parçalayacak güce sahip kuzenlerimiz goriller, tamamen otçuldur.
vegan protein kaynaklarına gelince buğday proteini (100gr'da 74gr protein vardır ve 100gr'ında 21gr protein olan ton balığının 3 katından fazladır. evde hazırlanır.), fıstık, kabak çekirdeği, muz, yabanmersini, bakla gibi ürünler soyadan çok daha öndedir.
vegan olmanın doğa ve çevre açısından faydalarına ise hiç girmeyeyim.
lgbt zaten bir azınlık hareketidir. bunun içerisindeki ayrımcılık bu açıdan makul değildir. hevî lgbti gibi hem etnik hem de lgbti oluşumlar tabi ki olabilir ancak bunlar hareketten bir ayrışma değil kültürel anlamda da lgbti'nin özelinde birleşmesidir.
din olgusunun eşcinselliği ele alışına göre bireyin yaşayacaklarını etkileyen durumdur.
semavi dinlerde -kim ne derse desin- eşcinsel ilişki haramdır. lut kavmi ile ilgili kur'an ayetlerinde lut'un yanına 3 melek güzel delikanlılar kılığında gelir. lut'tan halk delikanlıları onlara teslim etmesini ister. fakat lut'un cevabı ise "kızlarını onlara nikahlamayı çünkü helal olanın bu olduğu" yönündedir. yani ayette açıkça vurgulanmıştır: hemcinsellik değil karşıcinsellik helaldir.
gelelim bunun aslında toplumsal sebebine. semavi dinler gelişmiş (zihinsel bir ilerleme değil artan nüfus ve yoğun toplumsal ilişki) ortaya çıkmış ve yayılmış. kurallar çok net otorite mutlaktır. yahudilik hariç diğer ikisinde yayılım amacı vardır ki bir çok kural bu yüzden nüfus planlamasına göre oluşturulmuştur. örneğin müslim bir erkek gayrimüslim bir kadınla evlenebilir fakat müslim bir kadın gayrimüslim erkekle evlenemez. eşcinselliğin de yasaklanmasını benzer şekilde temel aile yapısını kontrol etmek. aynı şekilde heteroseksüel ilişkide dahi anal seks yasaktır. hatta aslında sevgili(!) islam alimleri nasıl sevişileceğine kadar anlatmışlardır.
bu yüzden "bizimki" her şeye karışıyor diye kızamıyorum da. zira yetişme biçiminde yemeğe otururken hangi ayağın nerede olmasına kadar dayatılan bir norm var.
semavi dinlere menaup dindar eşcinsel tüm bunlara rağmen olur mu? tabi ki. ama çatışmalar yaşayacaktır. günahkarlık olgusu ile suçluluk yaşayacak, cehennem korkusu-arzu hususunda kaçınma-yaklaşma çatışması daha keskin olacak vs...
bunların dışında yine çevre sebebiyle islam üzerinden ele alırsak heteroseksist yapının temellerinden biri de dindir. bir lgbti bireyin karşı çıkacağı sadece homofobi değil bunun da temeli olan heteroseksist anlayıştır. bu olmazsa zaten "sevmiyorum ama saygın var; yaşayabilirler ama çok belli olmamalı" gibi eşcinselleri kabul eder gibi görünüp onları toplum karantinasına alan cümleleri duymaya devam edeceğiz.
lgbt zaten bir azınlık hareketidir. bunun içerisindeki ayrımcılık bu açıdan makul değildir. hevî lgbti gibi hem etnik hem de lgbti oluşumlar tabi ki olabilir ancak bunlar hareketten bir ayrışma değil kültürel anlamda da lgbti'nin özelinde birleşmesidir.