titanic

15 nisan 1912 yılında ilk seferini yapan, dönemin en büyük buharlı gemisi ünvanına sahip gemidir. tanrı bile batıramaz dedikleri gemi, daha ilk seferinde bir buz dağına çarpmış ve çarpışmadan 2 saat 40 dakika sonra kuzey atlantik in soğuk sularına gömülmüştür.
6 nisan 2012 tarihinde batışının 100 yılı adına james cameron ın yönetmenliğini üstlendiği, başrollerini leonardo di caprio, kate winslet, billy zanenin paylaştığı versiyonu, 3 boyutlu olarak gösterime girecek filmdir.*
etrafımdan salak muamelesi gördüğüm için 3d versiyonuna gidemedim ya da gidemiyorum, halbuki konusuyla hiç bir alakam yok tek amacım o muazzam gemiyi ve bahtsız batışını izlemek, tabi batmasa daha iyiydi. ben bu gemiye ve hikayesine aşığım resmen, hatta zaman makinesi icat edilse kesinlikle batarken bu gemide olurdum, belkide önceki hayatımda o gemideydim ha?

birde şöyle yaran bir süper 3d fragman yapmışlar:
3boyut özelliği ile kate winsletin göğüslerini elleyebilirler diye çinde sansüre uğramış film olmuştur.
2010 yılında titanic 2 adıyla devamı çekilmiştir; ancak boş bir uğraş olmaktan öteye geçememiştir.
http://www.focushaber.com/titanic-te-gog...
sonradan 3 boyutlu yapıldığı için görsel olarak 3d keyfi yaşatmayandır.

ama yıllar sonra tekrar sinemada izlemek hoş gelmiştir.
filmle ilgili 33 değişik nota aşağıdaki linkten ulaşılabilmektedir:
http://fotogaleri.ntvmsnbc.com/titanic-h...
14 oscar adaylığından 11ini kazanan filmdir ve de avatar filmi rekoru kırana kadar gişe rekortmenliğini elinde bulunduran filmdir.
'' tanrı gelse batıramaz '' dendiği için vatikan ın filan çok pis gaza gelip; sabotajla batırdığından işkillendiğim gemi. ***
film olanı kesinlikle harika, sinemada ilk izlediğimde böğüre böğüre ağlamış, sinema salonundan kuşlar kadar haiflemiş olarak çıkmıştım. ne zaman bulsam izlerim bu filmi.

bu filmin gizli hazinesi billy zanedir bence, adamın ne kadar yakışıklı olduğunu bu filmde keşfetmiştim. sonradan daha da seksi olduğu filmlerini buldum, nefis valla adam.
küçükken bu filmi izleyemezdim. geminin batma sahneleri başladığında kendimi durduramazdım; hüngür hüngür ağlardım.
çok güzel bir soundtrack'e sahiptir.

(bkz: gözüme toz kaçtı)
sonu ters köşe filmler için global anlamda yolu açan 6.his öncesi, ters köşeye geldiğim ilk fimlerden biri.
bildiğin batıyormuş bu gemi sonunda???
döneminin en büyük, en görkemli, en konforlu ocean liner'ı yani transatlantiğiydi. işin ilginci o kadar kusursuz o kadar güzel bir tasarıma sahiptir ki, hala bir şekilde bizlerle yaşamaktadır. asıl adı royal mail steamer (rms) titanic'tir. iç kısımdaki tasarım, ahşabın verdiği elegant his, birinci sınıf işçilik ve malzeme kalitesi günümüz yüzen otelleri cruise gemilerinin las vegas görünümlü bol ışıklı disco atmosferli saçma sapan iç mekanlarıyla kıyas kabul etmez. günümüz cruise gemileri (ki sıklıkla karşılaştırılırlar titanic'le aradan geçen bir asırlık zaman dilimine rağmen) yüzen birer apartman görünümünde iken titanic gerçek bir gemi görüntüsündedir. zariftir layık gördükleri the queen of the ocean yani okyanusun kraliçesi adına hizmet edebilmektedir.

az bilinen bir diğer gerçek de gemiye dair, white star line'a ait titanic ve kardeşleri olympic ile britannic, rakip firma cunard line'ın 1907'de ilk yolculuklarını yapan lusitania ve mauretania adlı gemilerine (sonradan bu seriye aquatania da dahil olur) rakip olarak tasarlanmışlardır. lusitania döneminin en hızlı gemisi olurken (okyanusu yaklaşık 25 knots bir hızla geçerek) en ciddi rakibi titanic onunla farklı disiplinlerde mücadele etmekteydi. bir kere lusitania döneminin en hızlı okyanus gemisi olmasına rağmen titanic ondan yaklaşık olarak 30 metre daha uzundu. lusitania 31 bin gross ton ağırlıktaydı, titanic ise 46 bin gross ton çekiyordu. lusitania'nın servis hızı 24 knots titanic'in ise 21 knots olarak belirlenmişti. ancak bunun iki ağır faturası vardı. lusitania yüksek hızın bir bedeli olarak günlük 1000 ton kömür tüketirken, titanic günlük 625 tonla yetinebiliyordu. böylece daha ekonomik bir ulaşım sağlıyordu. bununla birlikte yüksek hız ve görece olarak daha düşük ağırlık neticesinde lusitania'nın arka kısmı fazla titreşim yapıyordu. 2. ve 3. sınıf yolcular bundan rahatsız oluyorlardı. titanic daha geniş ve ağır olmanın avantajı ile hıza değil konfora odaklıydı. tasarım olarak da lusitania'dan daha estetikti.

ne yazık ki titanic ilk seferinde batarken, 201 yolculuk tamamlamış ve okyanuslarda 8 yıl dolaşmış lusitania da en az onun kadar acı bir sonla kariyerini noktaladı.
‘tanrı bile batıramaz’ denen batık gemi.
okyanusun altında gizli kalan hayatlara ev sahipliği eden gemidir.