filminde kendisini hung dizisinden hatirlanan thomas janein canlandirdigi, netflixdeki dizisinin ise alternatif sag guzellemesine sardigi marvel karakteri. belalisi daredevildir. bir ikinci film daha var, sanirsam dolph lundgren oynuyor punisher rolunu.

en sevdigim karakterlerden biridir ustun bir super gucu yoktur ama dusmanlarini yenebilcek taktik ve silahlara sahiptir.her silahi kullanabilen bir olum makinasi yakin dovuste orduda seal seviyesinde bi askermis...kotulere asla ve asla acimasi yok

daredevil 2. sezonu ve sonrasında yayınlanan the punisher dizisinin ilk sezonunda jon bernthal tarafından canlandırılan karakter.

phoebe bridgers'ın övgü bombardımanına tutulmuş ikinci stüdyo albümü. az bile övüldü bence. eğer taylor swift gibi bir müzik canavarıyla aynı sene hatta birkaç hafta arayla arka arkaya çıkmasaydı kesinlikle çok daha fazla konuşulurdu.

albümün temasına dört dörtlük uyan şöyle de bir cover'ı var:



albümde bol bol ex'i ryan'a sövüyoruz, bir yandan da bir diğer ex'i şimdiki yakın arkadaşı conan'a tıpkı phoebe gibi garip ve karmaşık hisler besliyoruz. babasını nasıl kahraman olarak görürken onu tanıdıkça ondan tiksinmesini anlatıyor kyoto'da. punisher'da biten bir ilişkinin ardından sevgilisini bir pamuk prense kaptırmasını, moon song'da ölmekte olan kanser hastası evli erkek arkadaşının kapısında ağzında bir kuşla bekleyen köpekler gibi hissedişini, savior complex'te toksik bir ilişkiyi anlatıyor. icu'da şöyle bir şey yazmış:

" 'cause i don't know what i want until i fuck it up"

graceland too, en yakın dostu aynı zamanda aynı band'de çaldıkları (bkz:boygenius) julien baker'a yazılmış. şarkıya vokalleriyle hem julien hem de boygenius'un diğer üyesi lucy dacus eşlik ediyorlar.

albümü bitirirken, tüm bu duyguların içinde rollar coster'da debelenirken bağırıp çağırmak kendinizi yırtmak istiyorsunuz. zaten i know the end'in outrosunda phoebe de aynı şeyi yapıyor.

sözün özü, harika bir genç yetenek. önü çok açık bir sanatçı phoebe. albümü de harika, bence pazar akşamına cuk oturur, iyi dinlemeleeer.



albümden sevdiğim lirikler:

garden song:
"and when i grow up, i'm gonna look up
from my phone and see my life
and it's gonna be just like my recurring dream"

kyoto:
"i wanted to see the world
through your eyes until it happened
then i changed my mind"

moon song:
"but you're holding me like water in your hands
when you saw the dead little bird, you started crying
but you know the killer doesn't understand"

i know the end:
"big bolts of lightning hanging low
over the coast, everyone's convinced
it's a government drone or alien spaceship"