sessizlik

ölmüş aşklar mezarlığıdır.

sessizliğin gölgesinde tutulmuş bir yaştan sonra gömebiliriz ancak yitirilmiş bir aşkın hatırasını. onu gömecek uygun bir yer bulana kadar sırtımızda taşıyıp dururuz bu ölüyü. tıpkı kendi çarmıhını sırtında taşıyıp duran bir isa gibi.

sessizlik, paramparça olmuş bir ruhun korkunç haykırışlarının yankılanıp duracağı bir vadi değildir. bize gereken uçurumdur. her şeyi heybetli derinliğinde yutup yok edecek muazzam bir uçurum.

o uçurum kendi içimizdedir. şimdi karanlık korkunç gözleriyle bana bakıyor.

2 Entry Daha