sigarayı bırakmak

24 Entry Daha
ne olduğunu çözemediğim rahatsızlıklar silsilesinin sonunda yapmak zorunda kaldığım atraksiyon. günde bir pakete yakın içiyordum. uzunca bir süre boyunca hastane hastane dolaşmama rağmen neyim olduğunu anlayamadım. sonra düşündüm: "zaten bu meret her şeye kötü geliyor, belki bırakmak yaşam kalitemi yükseltir ve bir nebze de olsa iyileşirim." allen carr abimizin kitabı bana pek tesir etmedi. (kitapta yazılanların zaten bilinen şeyler olmasından mütevellit sanırsam). cold turkey tekniğiyle, takviye kullanmadan bıraktım.

ilk gün zordu. "dal sigara mı alsam acep?" sorusu beynimi epey bir oyaladı. sonra vazgeçtim. iki dal sigara alıp günü geçirebilen, hiç sigarasız da geçirebilirdi. markete inip bir paket muratti'nin fiyatına denk gelecek şekilde kuruyemiş ve ice tea ile kendimi ödüllendirdim. eve gidip zeyna izleyerek biraz vakit öldürdüm. geceleri, gündüzden daha da zor. balkona çıkıp keyifle sigara içtiğim flashbackler yaşadım. bu arada gece ciğerleri tertemiz hissettiğimi fark edip buruk bir sevinç duymadım değil. bir tiryaki için sigara içilmeyen gün görülen rüyalar high definition oluyor.

ikinci güne vardığımda önceki günden daha şiddetli bir istek vardı. "eeh! yeter be!" mottosuyla çıktım sokağa. bir dal sigara aldım. müthiş bir baş dönmesi eşliğinde verdiği duygu "bu muydu yani?" oldu. tüm olay dizginlenen arzunun şiirselleşmesiymiş meğersem. (bkz: arzu engellendikçe talep şiirselleşir) bu ufak kaçamaktan sonra paket yerine güzel ve pahalı bir diş fırçası aldım. an itibarıyla ikinci günün akşamındayım. entry'me burada son verirken cold turkeylere başarılar diler, kritik zamanın üç gün olduğunu hatırlatırım.
25 Entry Daha