günümüz de genç,yaşlı,çocuk herkesin içine saplandığı hastalık. facebook, twitter, instagram ve adını sayamadığım daha onlarca sanal yaşam alanların da insanlar kendileri pazarlama yarışında.yedikleri yemek,yaşadıkları ilişki,o an ne hissetikleri her şeyi ama her şeyi birileriyle paylaşmak istiyorlar.beğeni ve like almak için asla yapılamayacak zavallıkları yapıyorlar.bikaç arkadaş bir araya geldiğin de sohbeti eğlenmeyi bırakıp kafalarını telefonlarına gömüyorlar.ego çağının bu hastalığı inanılmaz boyutlarda.
farkındalık yaratma açısından sade ve mükemmel bir video:
ne yazık ki hepimizde olan bağımlılık.
bence çevreden haberdar olma,merak duygumuzu körüklediği için bir de narsist yanımızı kışkırttığı için,tüm o likelardan bahsediyorum-bu kadar seviyoruz sosyal medyayı.
ben de bazen kurtulmak için hesaplarımı donduruyorum ama sonra tekrar dönüyorum.
temelli silmek mi? o biraz zor geliyor.
bu kadar tutmasının sebebi hesaplarımızdan yansıyan hayatlarımızda her şeyin mükemmel olması ve hesaplarımızın sadece güzel detayların üzerine kurulu olmasıdır. herkes erişemediği o mükemmel insan çizgisinde kendisini görmek üzere profilini bir bir kıskanılası anlar ile doldurarak oluştururken hatalarla ve üzüntüyle dolu hayatlarımızın gerçekliğinden ve penceresinden bakmayı kim ne yapsın? o sanal hayatları gerçeğinin önüne farketmeden gönüllü olarak koyunca adı bağımlılık olup insana şu soruları sordurmaz mı? : yaşadığın hayat gerçekten kime ait? kendin ve mutluluğun için mi yaşıyorsun yoksa insanların senin ne kadar iyi ve mükemmel olduğunu olabildiğini görebilmeleri için mi? hangi hayat senin gerçek hayatın ve hangi hayat gerçek seni yansıtıyor? insanların takdirini ve beğenisini tek veya çift tıklamayla mı göstermeleri daha güzel yoksa gerçekten yanında olarak sırtını sıvazlayıp seni takdir edip desteklediklerini görebilmek mi? düşünülüp yazılmış sahte ve içi boş yorumlar mı senin için önemli yoksa insanların doğal bir şekilde senden gerçek duygularını saklayamayacakları ve sevenini sevmeyenini yüz yüze mimiklerini görerek ayırt edebileceğin yorumları mı? sosyal medya profilin amaç mı olacak yoksa araç mı?
yatağımda tatlı tatlı yatarken bu mevzuyu düşünüyordum az önce.
insanlar sabah 8 akşam 7 non stop çalışıyorlar. bu insanlar eve gelmesi, yemek yemesi ya da dışarida 1 2 kadeh içip zaman geçirmesi günün bitmesi anlamına geliyor. peki insanlar bu yoğunlukta nasıl var olacaklar tabii ki sosyal medya ile.
bakın var olmak diyorum. zaten metaya fetişzimi olan insan kendisine yabancılaşmış oluyor. haliyle kendisine yabancılaşan insan varlığını sanal gerçeklikte, sosyal medya da arıyor. bu durum aynı zamanda onaylanma, kabul edilme gibi istekleri de doğuruyor.
bence medya bağımlılı yoktur, medyaya bağımlı kılan etmenler vardır.
telefonda ekran süresini ölçen bir uygulamayi kullanarak günde hangi uygulamada kaç saat geçirdiğinizi görerek sizde olup olmadığını bilebileceginiz bağımlılık. bence günümüzde herkeste var, sadece boyutları farklı. ekran süresini ölçerek günün dört saatini instagrama harciyorsaniz, hayatsız bir sefilsiniz.
benim pek başa çıkamadığım bir bağımlılık çeşidi. instagram'ı bırakıyorum, ekşi sözlük'e bağımlı oluyorum. ekşi'yi bırakıyorum, reddit bağımlısı oluyorum. reddit'i bırakıyorum bu kez ayı sözlük'e avel avel bakıyorum.