ruhu her boyutta ışıklarla kutsanasıca ibn-i haldun'un çoook eskiden söylediği tehlikeyi ve uyarıları göremeyen veya bilmeyen veya bilse de işine gelmeyen cahil bir toplumun klasik siyasetçi tutumudur!
ne demişti üstad? eğer, bir devlet, kendi siyasal gücüyle ekonomiye ve devlet kurumlarının yapısal işleyişine müdahale edip gücünü istismar ederse, o memlekette ve devlette işler bozulur, ahlak ve adalet çöküntüye girer! bu saptamayı 1200'lerde yapmış bir uygarlığın torunları olarak, utanmazmısınız diye sormalı milletimize! ahlakı, vicdanı, kurumlaşmayı ve erdemliliği ille de batı'dan öğrenmek ve dinlemek zorunda mıydık? arkasından gelecek sorular şunlar olabilir:
- göçebe ve gecekondu zihniyetten ne zaman kurtulacaksınız?
- sistem kurmayı ve sistemleri yaşatacak ilkeleri tavizsiz uygulamayı ne zaman becereceksiniz?

soruları çoğaltmak mümkün, ama, cevapları almak maalesef laylaylomdur...

ne güzel söylemiş adam. akp geldiği günden beri cemaat ve adamlarını her yere getirdi. cemaatin adamları en azından işinin ehli insanlardı, ama, akp'li insanlar sokaktan toplanıp getirildi.
şu anda devletin en üstünden en kıytırık makamına kadar bok götürüyor.
rüşvet,iş bilmezlik,adam kayırma ve kokuşmuşluk had safhada. her iktidar kend kadrosu oluşturur ama bugüne kadar yapılan en korkusuzca ve alenen yapılanı akp'nin yaptığı.
bunlar gidince toparlanmak çok uzun süre alacak tabii giderlerse. tiyatroların başına güreşçiyi atayan bir sistemin sonu ne olur, allah bilir.

(bkz: hey adamım tuhaf olan şey lanet olasıca kıçının kafandan büyük olması )

tübitakıda üstüne yaptır almanyadan oğlun yerleşsin