fragile dreams "tonight your soul sleeps, but one day you will feel real pain, maybe then you will see me as i am, a fragile wreck on a storm of emotio"
countless times i trusted you, i let you back in, knowing... yearning... you know i should have run... but i stayed
maybe i always knew my fragile dreams would be broken... for you
today i introduced myself to my own feelings in silent agony, after all these years they spoke to me... after all these years
maybe i always knew my fragile dreams would be broken... for you
bu gece ruhun uyuyor, ama bir gün gerçek acıyı hissedeceksin belki sonra beni olduğum gibi göreceksin, duygu fırtınasında kırılgan bir harabe,
sayısız kere sana güvendim, geri gelmene izin verdim, bilerek... özlemle... bilirsin
koşmalıydım... ama kaldım belki her zaman biliyordum benim kırılgan hayallerim senin için parçalanmış olacaktı.
bugün kendimi tanıştırdım kendi hislerimle sessiz ıstırap içinde , bütün bu yıllardan sonra onlar benimle konuştular... bütün bu yıllardan sonra belki her zaman biliyordum.
life has betrayed me once again, i accept that some things will never change. i've let your tiny minds magnify my agony, and it's left me with a chem'cal dependency for sanity.
yes, i am falling... how much longer till i hit the ground? i can't tell you why i'm breaking down. do you wonder why i prefer to be alone? have i really lost control?
i'm coming to an end, i've realised what i could have been. i can't sleep so i take a breath and hide behind my bravest mask, i admit i've lost control.
hayat... bir kez daha bana ihanet etti. bazı şeylerin hiç değişmeyeceğini kabul ettim küçük beyinlerinizin benim ıstırabımı büyütmesine izin verdim. ve o benim akıl sağlığımı kimyasallara bağlı bıraktı.
evet... düşüyorum. yere çarpmama ne kadar kaldı? neden çöktüğümü sana anlatamıyorum. neden yalnız kalmayı tercih ettiğimi... merak ediyormusun. gerçekten kontrolümu kaybedip kaybetmediğimi?
sona yaklaşıyorum nasıl biri olabileceğimin farkına vardım uyuyamıyorum... bu yüzden bir nefes alıp en cesur maskemin arkasına saklanıyorum. itiraf ediyorum. kontrolumu kaybettim
life has betrayed me once again, i accept that some things will never change. i've let your tiny minds magnify my agony, and it's left me with a chem'cal dependency for sanity.
yes, i am falling... how much longer till i hit the ground? i can't tell you why i'm breaking down. do you wonder why i prefer to be alone? have i really lost control?
i'm coming to an end, i've realised what i could have been. i can't sleep so i take a breath and hide behind my bravest mask, i admit i've lost control.
hayat... bir kez daha bana ihanet etti. bazı şeylerin hiç değişmeyeceğini kabul ettim küçük beyinlerinizin benim ıstırabımı büyütmesine izin verdim. ve o benim akıl sağlığımı kimyasallara bağlı bıraktı.
evet... düşüyorum. yere çarpmama ne kadar kaldı? neden çöktüğümü sana anlatamıyorum. neden yalnız kalmayı tercih ettiğimi... merak ediyormusun. gerçekten kontrolümu kaybedip kaybetmediğimi?
sona yaklaşıyorum nasıl biri olabileceğimin farkına vardım uyuyamıyorum... bu yüzden bir nefes alıp en cesur maskemin arkasına saklanıyorum. itiraf ediyorum. kontrolumu kaybettim
özellikle ülkemizde sorundur , çok zordur akıbeti bir çok kötü sebebe yol açabilir.
müslüman ülkelerin örf/adet ve dini kurallarından dolayı bu tarz seçimler veya yaşam tarzları toplum tarafından kabul görmez.
bu sorunu ülkemizi göz önünde bulundurarak ele alalım.
bilindiği gibi ülkemizde eğitim çok düşük bir seviyede. tabi ki eğitim denilince akıllara kesinlikle okumak gelmemeli. her insan kendini geliştirebilir , ilk okul mezunu bir insan 2 üniversite bitirmiş bir insandan kafa olarak daha eğitimli olabilir.
bu ülkede ki ailelerin %90'ı sabit bir fikir ile yaşamlarını sürdürmektedir.
1-aman evladımız okusun , para kazansın , evlensin ,çoluk çocuğa karışsın ve mutlu olsun 2-aman elalemden bize karşı bir laf gelmesin. vs.
en büyük sorun "elalem ne der" , "erkek adam öyle şeyler yapmaz" gibi , insan üzerinde yaptırımlar uygulanmasına neden olan düşüncelerdir.
kimsenin inancıyla dalga geçmek veya hor görmek gibi bir lüksüm olamaz.hem karşımdaki bireye hemde kendime olan saygımdan dolayı. lakin müslüman inancına sahip bir ülkede bu seçimler asla kabul edilemez , edilmeyecektir.
tabi ki her insanın "hür" olarak yaşamak istemesi en büyük hakkıdır.buna hiç kimse itiraz edemez. 1. derecen yakınlar bile.
"umarım" düzelir herkes istediği gibi yaşama hakkını elde eder diyeceğim ama çok zor.
telefonu çektim direkten ben o kızı sevdim yürekten yar uyuyor sanmıştım öptürmedi göbekten
(hoba)
pilav yedim taş çıktı yoğurt yedim yaş çıktı bir kız gördüm a acayip ablası tanıdık çıktı
(ölürüm)
hadi gülüm oyna da görsünler hadi kıvır sağ yanına ölsünler senin gibi oynanmaz atıver göbeği öğrensinler
(gırnata)
telefonun tuşlu kadranı yeni bir telefon almalı cep telefonu almalı
sen daha ufacık çocuksun git evine yolla ablanı
(ablan)
pilav yedim taş çıktı yoğurt yedim yaş çıktı bir kız gördüm a acayip ablası tanıdık çıktı
(koptu penis(?))
hadi gülüm oyna da görsünler hadi kıvır sağ yanına ölsünler senin gibi oynanmaz atıver göbeği öğrensinler
(üfle)
- misafir ol gel bana alooo telefon aç gel bana - aloo alo yanıyorum ara beni yanıyorum ölüyorum - ara beni boya beni 901 - sen kimsin lan alo çık hattan - alo sesim geliyor mu - ulan şerefsiz sesine başlarım çık hattan ağzını yırtarım - gel boya beni - ulan oraya gelirsem oyarım seni manitayla konuşçam şerefsiz marul. telefonu bırak faksa bakalım
pilav yedim taş çıktı yoğurt yedim yaş çıktı bir kız gördüm a acayip ablası tanıdık çıktı
(koptu penis valla)
hadi gülüm oyna da görsünler hadi kıvır sağ yanına ölsünler (ölürüm) senin gibi oynanmaz atıver göbeği öğrensinler
fragile dreams "tonight your soul sleeps, but one day you will feel real pain, maybe then you will see me as i am, a fragile wreck on a storm of emotio"
countless times i trusted you, i let you back in, knowing... yearning... you know i should have run... but i stayed
maybe i always knew my fragile dreams would be broken... for you
today i introduced myself to my own feelings in silent agony, after all these years they spoke to me... after all these years
maybe i always knew my fragile dreams would be broken... for you
bu gece ruhun uyuyor, ama bir gün gerçek acıyı hissedeceksin belki sonra beni olduğum gibi göreceksin, duygu fırtınasında kırılgan bir harabe,
sayısız kere sana güvendim, geri gelmene izin verdim, bilerek... özlemle... bilirsin
koşmalıydım... ama kaldım belki her zaman biliyordum benim kırılgan hayallerim senin için parçalanmış olacaktı.
bugün kendimi tanıştırdım kendi hislerimle sessiz ıstırap içinde , bütün bu yıllardan sonra onlar benimle konuştular... bütün bu yıllardan sonra belki her zaman biliyordum.