çok pis bir olgu, daha da pis bir olay.

aşırı gıcık olduğum insan türü. ama aşırı böyle.
meyve çok yiyip çok seviyorsun e tamam "ben meyveyi çok severim" de, "meyve aşırı süper" de.

"ben meyveciyim" ne ya!? meyveciyim ne!? meyve mi yapıyorsun sen meyve mi satıyorsun ben meyveciyim ne!? öyle böyle uyuz değil.

aşırı derecede hoş bulmuş.

gerçek bir troll.
ya sen brcucm'sun senin ck qzel cikmn lazım terbiyesiz misin nesin ben anlamıyorum ki. hayır o kadar iltifatı köstebeğe yapsalar o bile güzel çıkar arkadaş hiç mi feyiz almıyorsun. aşırı sinir bir burcu.

sağlam bir dolu kupa kahveyi son yudumuna kadar hak edendir.
olum mutsuz olmayın lan.

izlerken kendimi ana kucağında gibi güvende hissettiğim çizgi dizi. çok saçma ama bu his hep böyle. hiç değişmedi.
son sezonların değişen bart sesi biraz üzdü gerçi. onun o ergen/çocuk sesi daha başarılıydı sanki. yine de 20 yılı aşkın süredir değişmemek etik olmazdı diyerek kendi kendimi mutlu ediyorum.
diziyle alakalı en sevdiğim detay aile üyelerinin isimlerini yapımcısı olan matt groening'in aile üyelerinden alması fikri. baba homer, anne margaret(marge), kız kardeşler lisa ve maggie. groening sadece bart karakterinde kendi apaçık ismini kullanmamıştır. olsun. biz yine sevdik.

inançlı kimselerin kendilerini tatmin etmek adına zihinlerinin ulaşamadığı her konuyu sabote etme cümlesi.

mesele sadece cinsel yönelim de değil aslında. o sadece bir parçası. minik bir parçası. "çocuğum dua et hidayet bul" demek değil olay. gay adamlar, lezbiyen kadınlar ve dahası bir defo değil ki sınanıyor olsunlar. küçücük bir çocuk bir gecede tüm ailesini feci bir kazada yitirirken de bu senin sınavın diyor bu insanlar. nedeni yok ama. nedeni hakkında tek bir açıklamaları yok. mutant doğuyor bebekler cümle yine aynı: "bu senin sınavın"
açlık diyor afrika'nın sınavı. lan neden? neden afrika'nın sınavı? bir başka adam işkence görüyor bir başka yerde diyor ki bu onun sınavı. neden olum ya neden? bu nasıl psikopat bir tanrı, bu nasıl sadist bir tanrı, bu nasıl bu kadar gözü görmez müridler yığını.

sonra olay değişiyor. bu terbiyesiz, hastalıklı zihinler eşcinsel çocuklara sarıyor. "bu senin sınavın"
çocuklar diyemiyor ki neden? neden bu kadar işsiz bir tanrınız var? öyle ya senin her şeye gücün yetsin, muazzam güçlü bir varlık ol, en ol, öte ol sonra insanları cinsel yönelim ekseninde sınava tabi tut. sapık mısın nesin derler adama.
bunu inançsızlığımın gücüyle mi söylüyorum bilemedim ama eşcinselliğimin gücüyle söylemediğime eminim. zaten değilim.

inanmadığım için hakkında bir fikrim yok ancak inananlar gözünde "o senin sınavın" diyenler gözünde empati kurduğumda "tanrınız işsiz bir psikopat" derken yüzüm hiç kızarmıyor. hiç ama.

gerçek bir vicdansızlık.
ah dickens ah. neler dönüyor bir bilsen.

bugünlerde kafa yorduğum şeysi.
hani şu herkesin biseksüel dediği ama biseksüel kelimesinden nefret edişimin resmi sloganı.

tam anlamıyla -bi ön eki kavramını zihnimde somutlaştıramamaktan kaynaklanan dev sorunsal. bugünlerde en büyük derdim değil ama biraz derdim.
şimdi çare bildiğimiz çare biçare olunca çaresiz olur;
haber bildiğimiz haber bihaber olunca habersiz olur. e tamam.
abi seksüel cinsel kavramına gönderme yaparken biseksüelin cinselsiz olması gerek. tamam türkçe toplama dil anladık da yani.
hof acayip sinirimi bozuyor. ingilizcesi farsçası beni bağlamaz. ben günlük yaşamıma nasıl girdiğine bakarım. biçare çaresizse biseksüel de cinselsizdir. ikili cinsel yaklaşım olgusuna daha orijinal kelime arıyorum. bekleyin.
(bkz: ikili cinsel yaklaşım olgusu)

yasal uyuşturucu.

seksenlerin haşinliğinden sıyrılıp nefes alınmaya başlanan dönem. nefes almışlık sokaklarda çevrilen hulahoplarda, yakmayan ama yakan toplarda ben buradayım heey! diye bağırır biraz biraz. ara geçiş midir çok emin değilim çünkü ikibinlerde insanın doksanlardaki kadar mutlu olmadığını en azından iddia ediyorum. ara geçiş de değilse nedir? bilmiyorum.
biraz troll dönem sanki. böyle varlığı yokluğu arada. var ama çok yok. az var. biraz. varmış da yokmuş gibi. değişik.

akıbeti meçhulümdür.

bundan 14 sene kadar evvel sadece bir gün giydiğimi hatırladığım sonrasında hiç giymediğim, neden giymediğimi, niçin giymediğimi hiç bilmediğim, öncesinde de giydiğimi hatırlamadığım bir garip tişört. hiç hatırlayamıyorum. ona ne oldu bilmiyorum. nerede bilmiyorum. keşke bilsem. oof of.
lan yoksa yok muydu!? 2x(oof of).

evrimin en büyük torpilinden yararlanmış kişi. torpil olum bu. kıyak geçiş bildiğin.

parşömen ısırdı kulağıma
dört bile değil üç
yüz spartalı aldı kaşık
o çorba tek kişilik..

milenyumun dayanılmaz hafifliği
ağır meşrep üç kız
sardılar üç bir yanımızı
dördüncüde blöf sarısı sol..

annem bir kuş ol
muş yolunda yuva kur
muş..

sonum dönüp demiş patatese
vurma kemancı o davul senin
değil
gibilerinden çözümlü barbar bardaklar
kırık
dokuşma keser elini..

yaşam felsefelerinden nefret ederim.

en süper felsefem. arada değişir. yine de en süper.

ilgili çocuk dışında kimseyi ilgilendirmeyen soru, sorunsal.

xanax.
öyle naif. öyle mışıl mışıl.

dünyanın en troll meyvesi.
böyle bakıyorsun oohoo yedi sülaleni doyurur sonra mınc mınc soy hoop çük kadar bi'şey. gerçekten troll ya. terbiyesiz.