üç nokta 'az' bir yer kaplasa da az kelimesi kadar a ve z harfinin arasındaki tüm harflerin milyonlarca kelime oluşturabileceği kadar büyük bir sonsuzluk içerebilir.
yine bir engizisyon mahkemesine örnek olarak bugün okumayı bitirdiğim edgar allen poe' nun ve arjantinli çizer luis scafati'nin siyah beyaz kara kalem çizimleriyle kara kedi isimli öykünün anlatıldığı ve kitaptaki kahramanın ceza aldığı mahkemedir.
katıldığı eurovision şarkı yarışmasında güzel klibi ve şarkısına rağmen 65 puan ile 16. sırada yarışmayı tamamlamıştır.
melisses ile seslendirdiği diğer güzel bir şarkısı da;
krata ta matia sou kleista (gözlerini kapalı tut )
bu durumda kulaklığı çıkarıp pardon ne dediniz diye tekrar sormak yerine o anda dudak okumayı deneyebilirsiniz. anlamadığınız bir yer olursa o anı tekrar kafanızda slow motion efekti ile geçirirseniz başarılı da olabilir. bu şekilde cevap verdiğim çoktur. diğer bir konuda normalde konuşurken karşınızdaki kişinin dudaklarına bakamayabilirsiniz ama bu sebeple o hoş dudak hareketlerini izlemeniz keyifle mümkün.
buna benzer bir olay şehir hatları vapurunda giderken karşımda ayakta dikilmiş telefonda konuşan adamın bir eli cebindeyken sikini kaldırıp telefon görüşmesinin ardından karşımdan yok olması midemi bulandırmıştı. o adamı gördükçe sinir oluyorum hala.
alex torres isimli paraşüt hocası havada karada demeyip paraşütle atlarken havada cinsel ilişkiye girip "paraşüt atlayışlarındaki video kayıtları" nın arşivine bir yenisini eklemiştir.
bugünkü gibi iş yerinde kaldığım gecelerde kapıcının hazırladığı akşam yemeği kokusuna maruz kalıp kendimi kimsesiz hissetmemi ve keşke evimde olsaydım insan gibi yemek yerdim dedirten koku. karnım acıktı, gideyim bir şeyler yiyeyim.
ergenliğe ilk adımını atan miniklerimizin 31 çekmeyi 31 e kadar sayıldığı zaman o anda gerçekleşeceğini düşündüren rakam. 31 e kadar sayıp hüsrana varınca elde kalıyor 3ün 1.
yumurtanın sarısını patlatmadan hazırlanmış olmalı. sarısına ekmek banıp patlattığın ilk saniyeler tuzu ve mayonezi de bastığın zaman yemede yanında yat diyeceğim ama yedikten sonra yatmak ufff daha güzel.
saymayı hiç düşünmedim ama fayans üzerindeki dekordan değişik şekiller çıkarabiliyorum. mesela bizim iş yerindeki wc nin fayansında adam yüzü var ama kimse fark etmiyor.
maalesef memnuniyet açısından iyi düşüncelere sahip değilim ve anti-apple bir tüketiciyim. şöyle ki;
bence apple marka ürünlerin hiçbirisi değeri kadar edecek öyle aman aman bir cihaz değiller.
kullanıcıyı kısıtlamaya götürüyor. blueetooth yok, müzik yüklemek işkence....
özelliklerinde yazdığı gibi pil performansı başarılı değil, çünkü hata yaparak aldığım ipod nano 24 saat pil ömrü yazdığı için güvenmiştim ama ne yazık ki 6 saatten öte gitmiyor. servise verdim 2 kere kendileri test ettiğinde 25 saat gidiyormuş. duyda inanma.
çevremde gördüğüm her apple marka ürün kullanıcısı etrafta şarj edecek delik arıyor, o deliği bulduklarında da günde 2 kere felan şarj ediyorlar.
zaten birçok parça desteğini samsung tarafından karşılanan bir ürün beni hiç tatmin etmiyor. toplama cihaz gibi.
kendileri 3 boyutlu harita yapalım dediler, tepeden bakıldığında binalar yere yatık görünüyor. bunun desteğini yine google dan aldılar.
iphone 5 kamerası güneş ışığında çekilen fotoğrafta başarılı olmadığı kullanıcı tarafından bildirilirken tavsiye olarak da güneşte çekim yapacağınız zaman elinizi kamera üzerine tutarak ışığı engelleyin denildi.
ve dahası birçok neden... bunlar beni çok eğlendiriyorlar.
marka ve moda uğruna ısırılmış elmanın peşine düşen bilinçsiz tüketici çok var.
ergenliğe ilk adımını atan miniklerimizin 31 çekmeyi 31 e kadar sayıldığı zaman o anda gerçekleşeceğini düşündüren rakam. 31 e kadar sayıp hüsrana varınca elde kalıyor 3ün 1.
cafede oturup arkadaşımın gelmesini beklerken bir büyük çay istedim. garson normal ince belli bardakta getirmiş. büyük istemiştim dedim. ne büyük abi ? dedi. ney mi dedim. fincan ? mı dedi. evet fincan dedim. gitti değiştirdi ama bir ara tekrar büyük çay istediğimde yine küçük getirmişti. bu sefer bir şey demedim. çünkü aramızdaki büyüklük sorunu her defasında gittikçe daha da büyüyor gibime geldi.
hiç böyle bir şiddete maruz kalmadım. oldukça edepli, seviyeli ve geniş bakış açısına sahip bir ortam. yanlış mı düşünüyorum, yoksa beni beğenmiyor musunuz ? *
tuvalet değil de bugün bir apartmanın asansöründeki aydınlatma dekoruna birisi şöyle yazmış; kapıcı beni sikti !
kimin yazdığı meçhul ama apartmanın kapıcısını kapının önünde görünce bu salak niye kendi kendine gülüyor demesin diye cebimden telefonu çıkarıp gülmeye başladım.
%50 yi oluşturanların çoğu cahil, bilgisiz, yaşı ilerlemiş ve pasif insanlar. bunlar böyle olaylarda kuyruğunu titretirler. geçen seçimlerden günümüze kadar da %50 oranında kimse kaldı mı acaba o da tartışılır. kalanlar allah selamet versin, doğru yolu göstersin.