apartmandaki yemek kokusu

kapıdan içeri girdiğimde keşke bizim evden geliyor olsa diye dua ettiğim fakat çoğu zaman üst kat komşumuzun yaptığı lezzetli yemeklerin pişerken apartmana yaydığı kokudur.
komşuların akşam yemeğinde ne yiyeceklerini öğrenmemizi sağlayan kokudur.
özellikle bir komşu balık yaptığında farketmemek mümkün olmuyor.
kimi zaman huzur, kimi zaman mide bulantısıdır, akşamdır.. akşam eve geliştir, ağrıyan omuz, sızlayan ayaklardır...
soluğu elinizde boş bir tabakla, pantolonu sıyırıp bacağınızı gösterirken- yanlışlıkla- komşunun kapısında almanıza neden olabilecek çekici durum.
asansörde kaldığınızda eğer aç iseniz karnınızı doyuran bir kokudur.
bizde yavşak komşulardan biri bütün kızartmalarını balkonda yapar tüm kokular da eve dolar. bencil karı
dün gece mutfağı bir koku sardı. heralde bu balık dedim ama tavuk da olabilir sanki. bu saatte sıyırmış olmalılar diye düşündüm.* meğer yangın çıkmış itfaiye falan geldi duydum ama bizim apartman olduğu gelmedi aklıma. hep suç sende sözlük. karnımda acıktı zaten hadi biyerler yanmadan gideyim bari bu gece. *
kuru fasulye, nohut vb. bakliyatlardan yapılan soğanı abartılmış yemeklerden gelen koku. aç değilseniz iğrenç olarak algılanan kokudur.
uzaklara çok uzaklara götüren kokudur.anneyi hatırlatır ve gene makarnaya talim aq dedirten kokudur.
balık kokusu apartmana yayılmıştır.vede kapı önunde kediler....
hele birde alkolü dibine vurmuş bir haldeyseniz çıkıp komşuyu bile yedirebilir.*
teksen ve evde yemek yoksa o kokunun geldiği daire senin için en kutsal mekandır o an için...
5 yıllık öğrencilik hayatımda bir gün bile komşuların "taşşağınız şişmesin alın yeyin" diye getirmediği ziyafet sebebi olabilecek koku.
bu konuda oskarı ben alt komşuma gönderiyorum, eh be kardeşim hergün mü soğan kavurur insan.... evde ben fenalık geçirirken bu kadın nasıl nefes alabiliyor bilmiyorum, yaa mahallenin soğancısında gözü var bu kadının veya evdekini bir an önce bayıltıp öldürmeye niyeti bu kadar soğandan sonra adam kadını koklasa zaten direk hamam böceği gibi ayakları havaya dikip ruhunu teslim eder.
bugünkü gibi iş yerinde kaldığım gecelerde kapıcının hazırladığı akşam yemeği kokusuna maruz kalıp kendimi kimsesiz hissetmemi ve keşke evimde olsaydım insan gibi yemek yerdim dedirten koku. karnım acıktı, gideyim bir şeyler yiyeyim.
genellikle ağır balık kokusunun verdiği rezalet ve eziyet verici bir kokudur
mazide kalan mahalle kültürünü anımsatan kokuların dalgası veya tsunamisidir!
iyi ki böyledir.
yoksa, komşularımıza sıkı sıkıya kapattığımız o yalıtılmış mekanlarda hayatın olduğuna dair başka nasıl bir işaret verilebilirdi ki?
ne kadar çok yemek kokusu varsa, çalıp sohbet edebileceğiniz o kadar kapı var demektir!!
koklaşa koklaşa kaynaşmalı ama, bu koku yanık kokusuysa, o yanmış yemeğin günlerce sürecek kokusu beni bile küfrettirir!
rahatsızlık verebiliyor. benim apartmanda alt çaprazımda bir türk aile oturuyor (başka türk yok). yemek yaparken hiç cam açmıyorlar mı nedir, kapılarının önünden burun tıkayarak geçiyoruz ve apartman boşluğundaki pencere koku çıksın diye her daim açık. biraz uyuz oluyorum milliyetçilik damarımla, halbuki bana ne değil mi? bir kere evde oturan teyze ile kapıda karşılaştım, bana türkçe bir şeyler söyledi ama tek kelime anlamadım yemin ederim. gülümseyip geçtim. arkamdan ''mal bu herhalde'' dediyse şaşırmam.
  • /
  • 2