28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi

"direnişi destekliyorum" demekle direnişi destekleyemezsiniz ! burada fiziksel bir savaş var, bir taraf silahlarıyla, araçlarıyla, diğer taraf çıplak vücutlarıyla. birileri nasıl olsa gidiyor demekle de olmaz ! taksime gelin, gezi parkına gelin, taşın altına sizde elinizi koyun. bu iş 24 saat içinde bitmeyecek !
direniş ülke çapina yayildikça ve kitlesellestikçe, diktatörlük ve onun göt yalayicilari paniklemeye başladı ve gösterileri gayri mesrulastirma yarışına girdi.
neymis efendim tencere tava çalıp vatandaşın uykusunu kaçiriyorlarmis.... vay vay vay.. ne barbarlik, ne gaddarlik, ne anlayışsızlik....
bu naif, bu son derece demokrat, bu son derece hassas arkadaşlara küfür etmek yerine sorular hazırladım..
türkiyede kadin cinayetlerini durdurmak için mücadele edenleri ahlaksizlikla,
isçi cinayetlerine karşı sesini yükseltenleri, "büyüyen türkiye" nin önüne taş koyan vatan hainleri olmakla,
ögrencileri ayyaşlikla,
alevileri sapkinlikla,
"hepimiz ermeniyiz" diyenleri sırtımızdan bıçaklamakla it ham eden akp yönetiminin tiranlığından bu güne kadar neden rahatsız olmadiniz?
akp iscilere taksimi kapatirken, kadınların bedenine kürtaj üzerinden, insanların yaşam tarzina alkol üzerinden müdahale ederken neden rahatsız olmadiniz?
ormanlari, sahilleri, dereleri, parklari sermayeye peskes çekerken neden rahatsız olmadiniz?
ülkenin yok sayılan, hakları gaspedilmis kesimlerini ötekilestirirken....?
evet bayım siz bu güne kadar bunlardan hiç rahatsız olmadiniz..
ama tayyip'in ayyaş, çapulcu, ahlaksız, dinsiz, sapkın, marjinal dedigi kesimler hep rahatsizdi ve sonunda patladi. bu gün yaşananlar bunun tezahürüdür.
keske, tramway duraklarına ve trafik lambalarina gösterdiginiz hassasiyeti ülke satilirken de gösterseydiniz..
evet dizginlenemez bir öfke milyonlari birlestirdi..
ama tüm bunlara ragmen, polis insan öldürüyorken bile, kendilerini savunmak için çıplak elleri ve gaz maskelerinden baska bir şeyleri olmayanları vandallikla suçlamayin..
eğer yandaslik gözünüzü kör etmemisse, azıcık vicdanlı olun..


malesef kontrolden çıkması an meselesi olan direniştir. dünden beri çok kaygılıyım. kriz başlıkları şöyle sayılabilir: meydandaki seyyar satıcı yoğunluğunun çevre duyarlılığı mottosunu hiçe sayan yoğunluğu, içki içenlerin yarattığı tuhaf şenlik havası, gezi parkı'na turist modunda gelenlerin yarattığı anormal kalabalık ve direnişin direniş kimliğini yitiriyor olması... aşırı yoğunluk, çöp sorunu ve turist modunda dolaşanların sirkulasyonu yüzünden gezi direnişi bir süre sonra yarattığı enerjiyi kendi kendine yitirebilir. şu aşamada kangren durumu gözükmese de ufukta kara bulutların dolaştığı aşikar. gezi parkı platformu ve orda bulunan tüm grupların acilen bir toplantı yapmaları ve kendilerine çeki düzen vererek bazı ortak kararlar almasında fayda var. ilk etapta yapılması gerekenler seyyar satıcılardan alışveriş yapılmaması yönünde uyarılar olabilir. ayrıca şenlik havasından kurtulmak için bazı kararlar alınmalıdır. ortada şenlik havasını gerektirek hiçbir somut olay yoktur. hükümet hala kışla yapılacak demektedir. ankara, adana gibi kentlerden şiddetli çatışma haberleri gelmektedir. üniversite bahar şenliği haline dönüşmüş gezi direnişi acilen eski günlerine dönmelidir yoksa hepimiz kaybedeceğiz.

ps: gezi parkı içi nispeten daha temiz ve normal gözükse de taksim meydanı çevresi ve istiklal girişi hindistan'dan hallice bir çöp yığınına ve kaosa teslim durumda. bizi bu noktadan vurmalarına müsade etmeyelim. ne olur duyarlı olun...
dun gece neredeyse hic kimse alkol kullanmadi. hic kimsenin dayatmasi olmadan, kandil nedeniyle kendiliginden gelisen anlamli bir duyarlilik sergiledi eylemciler.
"parka giden turbanlilari taciz ediyorlar" deyen yavsaklara kapak olsun.

bu arada antikapitalist muslumanlar i cok sevdik. arkadas insan anti kapitalist olunca bu kadar mi guzellesir?
direnişin ikinci gününde yasemin mori de bu akşam sahne alacaktır.
hukuksuz şekilde yapılan kıyımın ilk günden durdurulmasıyla birlikte katılımın gurur verici bir şekilde arttığı eylemdir. orada günün her saati şenlik havasında, sloganlar, şarkılar eşliğinde nöbet tutan yüzlerce güzel insan bulabilirsiniz.

eğer siz de şehrin kamusal alanlarının göz göre göre ranta kurban verilmesine, insanca yaşamın, şehirde yaşayan hayvanların, bitkilerin doğal yaşamının talanına karşıysanız ve gün içinde gezi parkını kullanıyorsanız ya da civardan gelip geçiyorsanız uğrayıp durumu kontrol ederek ve direniş havasını da soluyarak bu güzel insanlara destek veriniz.

eyleminizin sonuç vermeyeceğini düşünseniz bile hem üstünüze düşeni yapmış, hem de gezi parkının, şehrin merkezindeki tek yeşil kamusal alanın şehir hayatındaki yerini ve kullanımını deneyimlemiş olacaksınız.
bugün saat 19:00 da bir çok platform, parti ve stk orada olacak. tüm türkiye'den destek yağıyor. şehir dışından insanlar akın etmiş durumdalar. ben dün oradaydım, 2 gün evden çıkabilme şansım yok. gidecek olan yazarlar bir zirve oluşturabilirlerse aslında çok mutlu olurum.
bana bir vatandaş olarak "yenilmişlik", "değersizlik" duygusu yaşatan olaydır. ferman başbakanındır, parklar, bahçeler, yollar, avmler, köprüler, iskeleler, oteller, hastaneler, ağaçlar, ayranlar, televizyonlar, gazeteler, dergiler, olimpiyatlar, havalalanları, ilaçlar, gemiler ve herşey de maalesef yine rte ve şürekasınındır.
herkesin işini gücünü bırakıp taksime çıkması gereken gündür.
ara sokaklarda yer yer direnişler devam ediyor. eğer bu mevzi kaybedilirse daha çok mevzi kaybedeceğimizin göstergesidir. ama bugün taksimde kazanılacak bir mevzi, akp diktatörlüğünün, polis faşizminin, devlet terörünün geriletilmesine önayak olacaktır.
olay gezi parkı'ndaki ağaçlar noktasını aşmışken taksim dayanışması'nın tuhaf bir şekilde olayı buna indirgediği direniştir. dayanışma, başbakanla yaptıkları görüşmenin ardından bir müjde gibi mahkeme kararının beklendiğini açıkladı. yahu zaten olması gereken o! pek tabiki mahkeme kararını bekleyecek sevgili rte ve rantiye tayfası. bu mu yani kazanım? taleplerin hangi birine olumlu yanıt aldınız da artık evlerinize dönün tavsiyesi veriyorsunuz? onca ölen insan, binlerce yaralı, gözü çıkanlar, ölen sokak hayvanları, çiğnenen onurumuz, hukuksuzluk, istifasını istediğimiz vali ve emniyet müdürleri ve hatta sıradan bir özür... bunların hiçbiri gerçekleşmedi, haberiniz var mı? yine de bugün çıkıp doğru dürüst bir açıklama yaparlar diye bekliyorum. şayet bu tutumları devam ederse bu uğurda ölenler için çok üzüleceğim. ne diyeyim, artık abdullah'ın ailesini arar, sevinçli referandum kararını siz verirsiniz!
çözüm olarak referandum düşünmüşler. referandum istemiyoruz, günlerdir verilen mücadeleyi 1 kamyon makarnaya satmayız !
elimde olsa keşke de şu videoyu bütün eylemcilere tek tek izletsem. senaryo aynı gibi, umarım bizimki mutlu sonla biter.
çarşamba akşamı iş çıkışı ağaç fidelerimizle taksim gezi parkı'ndayız..!
bu ülkede şuan yaşananlar başka ülkelerde yaşanıyor olsa halk 1 dakika evinde durmazdı. bizim memleket için oldukça şaşırtıcı bir direnişti. üzerinden 3 yıl geçti, 30 yıl geçse de unutulmayacaktır. çünkü bizde direnme duygusu çoook çok önceden körelmiş. baskıyla, şiddetle, korkuyla, boynu bükük, duyarsız, ezikler haline getirilmişiz. evet boyalikus'un dediği gibi, korkuya prangalarla bağlı özgürlük yaşamaktayız.
eskişehir ayıyı öp dedi:
inatla medya yayınlamıyor veya istiklal boş olarak yayın yapıyor. az önce ahmetonski ve mahallenin bakkalinin kocasi ile görüştüm. meydandan tünele kadar full insan diğer taraftan gümüşsuyu tamamiyle bu işgale dur diyen insanlarla doluymuş, parka girişi kapatan polis sürekli tazyikli su ve biber gazına devam ederek halkın parka geçişine engel olmaya çalışıyorlarmış.
duyarlı halkla beraber sanatçılar ve siyasiler de gezi parkına sahip çıkmak için nöbetteler. sosyal medyanın gücüyle destek günden güne polisin şiddetine rağmen artıyor. umarım gezi parkı tekrar halkın olur.
hürriyetin ingilizce versiyonu olan "daily news"te 30.05.2013 sabaha karşı 5 teki polis baskınının foto galerisi için bakınız: http://www.hurriyetdailynews.com/Default...
beş senedir yurtışında yaşamama; bir sürü arkadaşımın, aile fertlerimin doğumunu, düğününü kaçırmama rağmen bugün 31 mayıs, 2013 benim türkiye de olabilmeyi en çok istedğim gündür. ayrıca bu bir işgal değil ayaklanmadır. umuyorum çevreci bir eylem olarak başlayıp hükümeti devirmeye kadar gidecek bir yoldur. yine umuyorum ilerde tarih bugünden bahsederken ''taksim gezi parkını yıkmak istemeleri bardağı taşıran son damlaydı ama aslında herşey o gün başladı'' deriz.
  • /
  • 3