acısını yaşamak yerine sürekli ondan kaçan insan

ilerleyen zamanlada büyük bir patlama yaşayacak olan insandır ve bu patlamadan ağır yaralar alacaktır. her şey zamanında ve dozajında yaşanmalı kanımca. nasıl bir balonu sürekli şişirdiğinde sonunda patlıyorsa, bir insan da içine atıp kendini şişirirse patlar. üzülmek, acı çekmek, ağlamak da en az gülmek, mutlu olmak kadar evrensel duygular ve eylemler. yeri gelince yaşanmalı, kaçılmamalıdır. üzücü olan şöyle bir şey vardır ki, bu tarz insanlar genelde çevresindekilerin acısını yaşaması konusundaki fikirlerini umursamazlar, bunu yapmayı acizlik olarak görürler. umarım çok geç olmadan bu bilişsel çarpıtmalarından kurtulurlar.
pislikleri halının altına süpürerek onlardan kurtulduğunu sanan birisidir " acısını yaşamak yerine sürekli ondan kaçan insan".
oysa pislikler halının altında durmaktadır. bastırılmış acılar, düdüğü tıkanmış düdüklü tencere gibidir. patlar.
acısını yaşamak yerine kendisini işe veren insanla benzer durumlardan geçerler. ikisinde de önce acı fark edilmez, farkına varılır ve aniden gemi karaya çarpar!