alkolik olma sebepleri

salağın tekine aşık olmak, sonra da bu salağa aşık olacak kadar salak olduğunu anlamak.
alkolik nedir ve kime denir? çok ucu açık bir soru, aslında alkoliklerin çoğu alkolik olduğunu da kabul etmez o da çok başka bir konu. yine de toparlarsak kimilerine göre "alkolik olmak", sürekli içmek, içmediğinde eli ayağı titreyen bir hale girmek, bu işin tıbbi ya da psikolojik (açıkçası bilmiyorum) boyutu. yani bu aşamaya geldiyse amatem'de yerin hazır (tabi şu şartlarda hala yer kaldıysa). ancak bunu biraz daha genişletirsek "alkolik olmak" her fırsatta içmek, ya da belirli periyotlarda da olsa "hayvan gibi" içmek. ve evet sanırım buradan kurarsak bende bir alkoliğim! yani dört beş güne bir içerim (gerçekten param varsa iki ila üç güne bir de olabilir) ama içince en kötü ihtimalle on biram vardır ve aşağısı beni asla tatmin etmez, hele üç dört bira içersem o gün uyuyamam öyle bir hal işte.

peki ya neden?

nedenler bazen bir mazeret de olabiliyor, bundan dolayı da "ahanda bu yüzden içiyorum ulan!" tribine girmeyeceğim, sadece şunu derim: çünkü hayal kuruyorum! evet bolca hayal, hatta kendi kendime diyaloglara giriyorum, ve o anda var olmayan insanlara laf anlatıyorum falan işte. buradan da anlaşılır ki sıklıkla yalnız içmeyi seviyorum.

peki iyi bir şey mi? kesinlikle değil! bir insanın kendisini uyuşturması her ne olursa olsun özünde doğru değil, ama bizler teşhise gelince dibini sıyıran çözümde ise hemencecik safa yatan varlıklarız. bilinç ile pratiğin çelişmesi ve buradan doğan açının büyümesi ise bambaşka bir konu.

her neyse, dilerim kendimi utanıp sıkılmadan rahatça ifade edebildiğim günleri de görürüm, ve evet bilinç ile pratiğin arasındaki çelişkiyi de aşacak bir yol bulurum belki ama önce mazeretlerin mi üzerine gitmeli? hadi şimdilik şerefe!