dün tam da bunla alakalı başlığı görünce bir kez daha-gün yüzüne çıktı-diyeyim: çok yakın dediğim, neredeyse her şeyimi bilen bir arkadaşımla ne zaman ilişkiler, daha doğrusu ortalıkta neden doğru dürüst bir adam olmadığı hakkında konuşunca, daha doğrusu da ben yakınınca kendisi:
"abi bana bir gün bunlardan bıkıp, normale döneceksin" vari bir şey hemen hemen aynı kelimelerle, yine geçen (ben hep bizim takım diye bahsettiğimden) kendisi "bunları yaşıyorsun/dın, bizim takıma geçeceksin gibime geliyor" minvalinde bir şey söyledi.
normalde bunu değil arkadaşım, herhangi birinden bile duysam çok yoğun tepki verebilecekken; son 2 yıldır her ne kadar kavga sevsem de olabildiğince tatsızlıktan uzak olmaya çalışmak, parlamamak ardına kulak arkası ettim diyelim. yoksa hayatım boyunca çabuk parlayan, dinmeyen bir insan oldum ama ne bileyim sevdiğim bir insanla o tarz kavgaya girersem sonu kötü olur(kendimi biliyorum çünkü), hani onarılamayacak kadar hem de. ikinci kez bunu söylediğinde o kadar umursamamaya çalışıyordum ki bilgisayar ekranına bakarak çok alelade bir şekilde "of zaten sen de beni hep bi döndürme merakındasın" diyerek üzerini kapadım. neyse, yine de benim ne yazık ki her zaman acımasızca doğruları söylememden ötürü epey tartıştık, dindi vs ama olan olmuş oluyor, en azından benim nezlimde. o insana aynı gözle bakamıyorum artık. sanırım güvendiğim dağlara kar yağdı sevgili sözlük ve ben sonbahar insanıyım.
şimdi bu herkesin 76265762 sefer yaşadığı/duyduğu bir şey olabilir, amaaan diyip geçebilirsiniz haliylen. benim hala anlamadığım ve hiçbir zaman da anlayamayacağım diğer insanların ısrarla bunu bir geçiş dönemi, "heves" vs olarak düşünmesi, öyle bir algıları olması. aslında kimse anlamıyor, sadece anlamış gibi yapıyor ya sanırım en çok da o koyuyor insana.