türk öğrenciler,tiyatro izletisine düşük beklentilerle gelenleri duygusal açıdan mermi manyağına çevirmişlerdi ve biz christmas arifesi ülkeye kısa süreli bi geri dönüş planlarındaydık. okul girişinde elimizdeki kahvenin sadece avucumuzu ısıtabildiğini farkettiğimizde ?bulutlara bak emir? dendiğini anımsıyorum ?içimi ısınsın...? oysa benim içim
zaradan altın hızma türküsünü dinlediğimde çoktan yanmıştı bile. dönsek mi artık ne yapsak demişim. gündüzü güneşli, rüzgarı kuru, karı da inatçıydı buranın. ?sana her şey mübah ulan. beter ol!? dediğinde istemsiz gülmüşüm. yorgundum ve kesinlikle aşk mevsiminde değildik