babaların yaşlandıkça enteresanlaşması

evet benim babam. sebebi gittikçe kendi babasına benzemesi dettebayo. * *
emekliliğin, rahatlığın, boşluğun batması mıdır bilemem ancak böyle bir durum var. ''benim aslında ticari zekam çok iyidir, girişimcilik ruhumda var. boş duramam.'' deyip el attığı her işi batırmasına rağmen halen uslanmıyor. ancak öyle tatlı iflas ediyor ki hiç bir şey diyemiyoruz ne annem ne ben. sonuçta mutlu, eğleniyor.

en son giriştiği şarap işinde, yazlıktan bir komşumuz sürekli babamdan şarap alırmış. ekonomik vaziyetleri patlak olduğu için hep veresiye yazdırmış. 1 sene kadar sürdü bu, borç epey kabarmış. babam adamdan para istemeyi dehşet verici bulurdu 3 hafta öncesine kadar, "adamın parası mı var? yazık ya.rica ediyor ben de önemli değil diyorum.bari alkolle rahatlasın!". neyse adamın eline yüklü bir miktar geçmiş, bir miktar miras mı düşmüş ne. evi, arabayı yenilemiş. havalı havalı dolaşmaya başlamış ama gelip de babama olan borcunu ödememiş. tabi babamın tepesi atmış. kaç gündür telefonda, "böyle böyle oldu psk. şimdi parası var ve borcunu getirmiyor. ayıp, dükkana mal alacak param kalmadı. bi göreyim çok kötü yapacağım onu taylan." deyip kapatıyordu.

neyse bugün sabah, babam dükkanın önünü süpürürken borçlu komşu yoldan geçiyormuş. babama selam verip "nasılsın abi ya?" demiş, babam "iyiyim." deyip süpürmeye devam etmiş. adam gitmiş. babam bu olaydan sonra hemen beni arayıp, "psk lan, iyi yapmış mıyım?" diye anlattı. ben ilk önce anlamadım zannettim, arada bir şeyi kaçırdım sandım, "naptın ki baba?" dedim tekrar. "ya nasılsın dedi iyiyim dedim, sen nasılsın demedim, ağır mı olmuştur? ama hak etti o pezevenk. senin artık paran var, benim paramı niye getirmiyorsun di mi? neyse ama getirir artık, çok kötü yaptım onu.", ben de ''evet baba ağır olmuş gerçekten, boşver artık ya sen daha fazla şaapma onu, darlama adamı baba! getirir elbet.'' deyip kapattım. epey bir süre oturduğum masada boş boş baktım, babamın hangi kafada olduğunu anlamak için.

babam emekliliğinden sonra yaşlanmasına rağmen çeşitli iflaslar sayesinde çeşitli iş kolları deneyerek çeşitli deneyimler edinmeye devam ediyor. yani bir dükkanımız hep oluyor, ama yeri ve içinde ne sattığı sık sık değişiyor. dondurmacılık yaptığı zamanların hastasıyım mesela. keşke enteresanlıkta ulaştığı nırvana o noktada kalsaydı.
emekliliği bir türlü içselleştiremedi. eski taş evimizin üstüne daha modern beton 2 katlı yapı ekledi; odalar, balkonlar. bu sene de boş durmadı yine aynı eve yapışık boş bir oda vardı orayı da elden geçirip misafir odası ve banyo-tuvalet eklemeleri ile daireye kattı. eklemelerle köyün tamamına el atacağız allahımın izniyle.
babalar veya genel olarak aslında insanlar yaşlandıkça, daha doğrusu yaş aldıkça enteresanlaşmazlar. insan doğduğundan öldüğü zamana kadar sürekli değişir, gördükleri yaşadıkları fikirlerini, düşüncelerini değiştirir, düşünceler de hareketleri değiştirir. araya giren ister istemez jenerasyon farkının da sebebi budur. 5 yaşında bir çocuğun yaptıgı davranışlar ona normal ve mantıklı gelirken aynı çocuk 9 yaşına geldiği zaman 5 yaşındayken yaptıkları ona anlatıldığında saçma ve komik gelecektir.
açılın ben doktorum..
durun yanlış oldu bu. evet bu enteresanlaşma pederde oldukça var.
evden çıkmaz oldu herkesin işine el atmaya çalışıyor. geçenlerde elinde bez tv ünitesini silerken yakaladım toz rahatsız ediyormuş ki tozu yoktu ünitenin. bir de anneme sen beceremiyorsun yaşlandın iyice dedin evde kıyamet koptu.
adam 7 24 tjk tv izliyor at yarışı bitince history tv den kültür dozunu vs aliyor ki türkçe altyazılı bir şey izletemezdim.
değişiyorlar vesselam. geçenlerde kedi istiyorum diye tutturdu toz alerjisi ne oldu dedim tüyle toz ne alaka diyor.
neyse allah başımızdan eksik etmesin amin.