kendi tiyatro oyunundan böylesi bir film ortaya çıkaran jonathan harveyi ne kadar övsem azdır. elbette yönetmenin ve oyuncuların payı büyük ama tiyatro oyununu bir de senaryolaştırıp izleyiciye bu kadar samimi sunan bir senaristi sevmemek mümkün değil. tiyatroyu sinemadan daha çok önemsediğim bir gerçek ancak hayatın zorluklarından-zaman sorunu- tiyatroya gidememek sinir bozucu. tiyatro öyle bir şey ki oyuncunun nefesini ensenizde hissedebilecek kadar yakınlaşabiliyorsunuz ve bu sizi daha yakınlaştırabiliyor hikayeye. sinemadaki perde de biraz daha farklı ama bu filmde de aynı duyguyu yakalayabiliyor insan. yönetmen hettie macdonaldin 1996 yapımı filmi, glen berry, linda henry ve meera syal çok doğal oyunculuklarıyla beni müthiş büyüledi. eşcinsel temalı bir film olsa da aile, komşuluk ve arkadaş ilişkileri üzerine de göndermeleri olan film her şeyden önce insanlığı insan olmaya davet ediyor.