beyrut

bazı şehirler ötekilerden farklıdır bildiğin, hani sokaklarının ruhu vardır. onlardan biri. aşık olunan hüzünlü bir şehir, ne kadar aşmış gece hayatı barındırsa da. sinmiş o melankoli sokaklara.
lübnanın tecavüze uğramış başkenti
iç savaştan ve patlamadan sonra her ne kadar kötü ve zor zamanlar yaşasa da bu şehir gidip görmek istiyorum. ortadoğu içinde kanımın ısındığı tek şehir diyebilirim. erkekleri de çekici geliyor. gidip 2-3 gün eğlenip dönmek isterim.
ezginin günlüğünün en sevdiğim şarkılarından biri


bu yol bir şehre giderdi
güneşin tutuştuğu denize batmış güle
mavi ıslak gecelerde ne sevgiler açardı
dünya menekşe bahçesinde alev alev
ey şehir sen yoksun

uyudun uyandın büyü bozuldu
bir kapı kapandı geçmişe
toprak yok artık su yok
sevinç telaş yok
ey şehir sen yoksun

bu kıyıda bir ağaç yeşerdi
sedefin toprağında diz çöktü maya
bir masal vardı bu şehre dair
sütü bal koyuluğunda gözleri kara
ey şehir sen yoksun


lübnan iç savaşına kadar doğu akdenizin en büyük kültürel, ekonomik hinterlandıydı. iç savaşla birlikte bu özelliğini tel avive kaptırmış görünüyor. yinede ortadoğuyu gezmek gibi durumum olursa liste balında yer alacak şehir.
daha sakin bir zaman diliminde kesinlikle gezilip görülesi ortadoğu şehirlerinden biri. şehirde levanten fransız ve italyanlarından tutun da maruni hristiyanlara, katolik ve ortodoks ermenilere kadar her çeşit halk vardır ve bu sayede sapıkça bir kültürel karışım bünyesinde gelişmiştir. iç savaş patlak vermeseydi şu an dünyanın sayılı şehirlerinden biri olabilirdi rahatlıkla.