the portrait of steven meisel

Durum: 251 - 0 - 0 - 0 - 12.05.2013 23:46

Puan: 4294 - Sözlük Kezbanı

12 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 13

ağza dolanan iğrenç şarkı sözleri

"orda mıyım burda mıyım bir taağğğnnneeemmmm o eskiden bıraktığın yerde miyim..."
aslında sarkı fena değil ama sadece bu cümleyi defalarca tekrar edince bir iğrenç duruyor.

ayı sözlük birinci istanbul fasıl zirvesi

giydiğim mini eteğim ve içmeye yatkın sünger gibi yapımla içimdeki zerrini çıkartarak gittim zirveye. gittiğimde masada futurelavirs ve arkadaşı, himym ve sevgilisi vardı, daha sonra naringergedan, fikir intihali, cloes, karpuzsever, ayimiyim neyim acaba, ahmetonski, neyinkafasilabu katıldılar. bol bol içildi.

walla ben konsomatris gibi masa masa gezdim açıçası, ha köpek gibi içtim, yan masadaki paçoz karıları eleştirdim, dedikodu yaptım. "nöreceğdim, içmeyeceğdim dedikodu yapmayacağdım?" diyebilirdim egeli olsam. walla sohbet ettiğim yazarları da * sevdim, eğlendim, eve de zil zurna sarhos döndüm. teker teker herkesin hakkında yorum yapmak isterdim ancak halen basım agrıyor.

ps. ben o biraları sarhos olmayayım diye içtim ama, çenemi tutamayıp rakıya saldırdım hani.
ps. evet anahtarı aldım*

o son sigarayı içmeyecektim

çok sarhoşken zaten beden altüst olmuşken insanı cehennemlere yollayan sigaradır.

the twilight sad

sene 2007 bu grubun daha önceden de var mıdır bilemiyorum ama böyle dikkat çeken bir albüm kapağı vardı *. o sayede bulmuştuk vakti zamanında, ilk dinlediğim şarkıları da
o albümün ilk şarkısı olan " cold days from the birdhouse" idi. bir national kadar sapıklar gibi dinlemediğim ama sevdiğim gruptu.

albüm kapağı:


şarkı ise:

hacıyatmaz

yarım yamalak hatırlasam da, 5 yaşındayken, ilkokuldan beri sigara içen 40larındaki amcamın ölmeden hediye ettiği oyuncaktı*. sonra ben rahat duramamış sinir olmuş ve yeniden kapatılabilir bir şekilde içini açmıştım. bir küre düşünün ağır bir metalden * onu yarıdan kesmişler yarım küreyi de süslü püslü insan silüetinde plastiğin içine koymuşlar. işin ilginci hediye eden sigara tiriyakisi amcamın ismi de hacıydı.

toshiba

şunu diyebilirim ki gelecekte sadece * sadece 2 tane laptop firması kalacak biri apple biri toshiba. 2005te aldığım laptopı geçen yaza kadar kullandım hem de photoshopuyla osuyla busuyla. windows işletim sistemi barındıranlarda tek geçerim. sony demem toshiba derim, o derece.

ayrıca
(bkz: tusubasa)

ayı sözlük birinci istanbul fasıl zirvesi

bu haftasonu olmasını bekliyorum. umarım sarhos olup saçmalamam. tabii başlangıçta yeni gelin/iç güveysi utangaçlığında süklüm püklüm oturacagım aşikar.

steven meisel

ışık/renk olayında kafayı yemiş insanlar genelde bu şahsiyet ve mert&marcus arasında kalırlar. profesyonel olanlar genelde steven ı seçerler. mert&marcusu evet beğenirler ama steven in şöyle önemli bir ayırımı/üstünlüğü vardır:

steven meisel o kadar bagımsız ve bilgilidir ki, isterse steven klein tarzında ceker, isterse mert and marcus tarzında, isterse david sims tarzında... adam neyi istiyorsa o olur.

ateistleri imana getiren origami

ya yemin ediyorum uğraşılmış ve düşünülmüş bir şey. yalvarıyorum bu işlemi kansere, aids e toplumsal eşitsizliklere harcayın. nolur ya?!!!

erkek erkeğe yapılacak en güzel şeyler

alkol alınan gece yapılmaması gerekenler

gerçekten hosuna gitmeyecek o barmene ısrarla yavsamak... yaa havanı aldın da noldu bebeğim. 2 gün depresyonda geçirdin. neyse. kısacası sevişeceğiniz ayık kafadayken hosunuza gidecek adamın yanında sarhos olun. bu kadar yıllık alkoliğim hep dısarıda içmekten kaçınırım.

costas gavras

1969 yapımlı z filmini çeken yunanistan asıllı fransız yönetmen. emek sineması protestolarına da katılmıştır.

z

1969 yapımı costas gavras tarafından çekilen mükemmel ötesi film. ha filmin konusunu kısaca hrant dink/ugur mumcu/..vb. cinayetleri gibi özetlersek* yalan söylemiş olmayız. ölmeden önce kesinlikle herkesin seyretmesi gereken.

kathryn bigelow

hurt locker ile adı duyulmuş*, buram buram milliyetçiliğe gömülmüş, amerikalı yönetmen.
işin kötü tarafı ben bu kadınla nasıl aynı gün doğdum??!!

bir diğer faşist filmi için:
(bkz: zero dark thirty)

antony and the johnsons

bazen düşünüyorum da ne acayip zamanlarda ne acayip müzisyenleri keşfetmişiz. sene 2005 ve daha üniversiteye yeni adapte oldugum sene dönemin britanya kaynaklı bir yabancı müzik dergisinde ingilizlerin alternatif camiaya verilen en havalı ödülü mercury prize için adaylıklardan mı bahsediyorlar neyse, dikkatimi çekiyor, tabii bu sırada su an kapalı olan ama vakti zamanında küçük ama ultra sevimli ve bagımsız film manyagı alkazar sinemasına giriyorum. biletimi alıyor ve koltuguma oturuyorum. arkamda da bir kız aatj in albüm kritiğini okudugumu görünce, başlıyor anlatmaya, mükemmel müziğinden tut, soulseekte ne kadar zor bulduguna kadar. veriyor kulaklıkları bana. 15 dk önce merak ettiğim albümden tadımlık dinliyorum. bağımsız bir film öncesi "hope there's someone"... tanımadıgım bir insandan güzel bir jest olarak hayatıma giriyor kısacası.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

kuduruk:
http://ayisozluk.com/lnk/tcolhe

kaç yıldır gaysiniz

kadın cinsel organına verilen isimler

- "ayh lady gaga o kıyafeti nasıl giymişşş? pıtışı acımaz mı ya?!
bknz:
http://ayisozluk.com/lnk/lgkuku

sözlükçülerin nick hikayeleri

dorian gray in portresi yerine;

http://ayisozluk.com/lnk/steven

alevi

açıkça görüyorum ki çorum ve kahramanmaraş olayları, sivas ve güner ümit in aşağılamalarına rağmen, ki daha niceleri olmasına karşın, sırf mezhebi sebebiyle hor görülmüş bir kesimin yanında oldugum için lafın orasını burasından anlayıp buna karsı duruş geliştirmek kimse kusura bakmasın da gereksiz ve bir yere getirmiyor... e tamam kimse mezhebi sebebiyle ayrı tutulmasın..vs. ama iş hakaret/şiddet/ölüm/dışlanma boyutuna gelince herkes alevilere* laf söyleme hakkını kendinde görsün, cem evlerine olmadık hakareti etsin biz de 2 güzel şey yazdık diye tepki görelim..

bu hakaretler sürdüğü sürece, hepimiz biriz demek öyle demek böyle demek oldukça yetersiz kalıyor. onun yerine herkesin bu durumun farkına varılana kadar mecburi bir şekilde haksızlıga ugrayan kesimin yaşadıklarını belirtmek ve yapılan olayların meşrulaştırılmasının önüne geçmek zorundayız. kimse kusura bakmasın.
  • /
  • 13
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 251

at avrat silah

ayı sözlük yazarlarının gün ışığına çıkmayı bekleyen fantezileri

biseksüelleri eleştirmenin bifobi sayılması

eleştirdiğim tek noktası biseksüelliğini kabul etmeyenler için, heteroseksizmin o güvenli kıyılarında görünmeye çalışmaları. yok kız arkadaşım var da falan da filan da... kaç senedir yarrak yalıyorsun sonra efenim ben bütün cinsel yönelimleri reddediyorum. yok ya?! senin bu yarrak kürek tutumun sebebiyle o kadar lgbt bireyi işkenceye uğruyor her gün.. ha icraate bakarsan gelsin herifler, gitsin herifler. insanın kendine saygısı olacak abi. hayatta ne olursan ol, önce kendinin arkasında durabileceksin.

biseksüellik herhangi bir geçiş dönemi olmamasına karşın, homofobik gayler tarafından marş haline getirildiğinden bu tarz sorunlar çıkmakta.
ne acayip değil mi homofobik gay kavramı??! tıpkı bifobik biseksüeller gibi.

nasıl ki homofobi yapan gayler çoğunluktaysa, bifobiyi oluşturan biseksüeller de çoğunlukta, herkes kendi kapısının önünü süpürsün dicem de, 2 tarafta da bu pislik aynı kökenden geliyor, erkeklik kavramı üzerinden. nasıl ve niye böyle anlasılıyorsa artık bilemiyorum. ha bilmek istiyor muyum ondan da emin değilim artık. amma velakin seviştiğim adam çıkıp da agızlara sakız kıvamında kız arkadaslarını anlatıyorsa kimse kusura insan bir sabrediyor, iki sabrediyor daha sonra bir daha aynı tongaya düşmüyor. olayın kimin kimi siktiğiyle de alakası olmadıgını her aklı başında lgbt bireyi zaten çözecektir.

dediğim gibi bu fobilerin kaynagı yönelimler değil. bir çeşit "erkeklik" kavramı kavgası ki, walla gay olsun biseksüel olsun lütfen almayayım.

biseksüelleri eleştirmenin bifobi sayılması

eleştirdiğim tek noktası biseksüelliğini kabul etmeyenler için, heteroseksizmin o güvenli kıyılarında görünmeye çalışmaları. yok kız arkadaşım var da falan da filan da... kaç senedir yarrak yalıyorsun sonra efenim ben bütün cinsel yönelimleri reddediyorum. yok ya?! senin bu yarrak kürek tutumun sebebiyle o kadar lgbt bireyi işkenceye uğruyor her gün.. ha icraate bakarsan gelsin herifler, gitsin herifler. insanın kendine saygısı olacak abi. hayatta ne olursan ol, önce kendinin arkasında durabileceksin.

biseksüellik herhangi bir geçiş dönemi olmamasına karşın, homofobik gayler tarafından marş haline getirildiğinden bu tarz sorunlar çıkmakta.
ne acayip değil mi homofobik gay kavramı??! tıpkı bifobik biseksüeller gibi.

nasıl ki homofobi yapan gayler çoğunluktaysa, bifobiyi oluşturan biseksüeller de çoğunlukta, herkes kendi kapısının önünü süpürsün dicem de, 2 tarafta da bu pislik aynı kökenden geliyor, erkeklik kavramı üzerinden. nasıl ve niye böyle anlasılıyorsa artık bilemiyorum. ha bilmek istiyor muyum ondan da emin değilim artık. amma velakin seviştiğim adam çıkıp da agızlara sakız kıvamında kız arkadaslarını anlatıyorsa kimse kusura insan bir sabrediyor, iki sabrediyor daha sonra bir daha aynı tongaya düşmüyor. olayın kimin kimi siktiğiyle de alakası olmadıgını her aklı başında lgbt bireyi zaten çözecektir.

dediğim gibi bu fobilerin kaynagı yönelimler değil. bir çeşit "erkeklik" kavramı kavgası ki, walla gay olsun biseksüel olsun lütfen almayayım.

gelmiş geçmiş en iyi türkçe dizeler

"ona kötü bir şey olsun istedim.
bana aşık olsun istedim."

(bkz: lale müldür)

tek yön

en sevdiğim özelliği avamlıgı. paçozluk önemli bir şeydir, armani çantasıyla heykel misali bebek sokaklarında coolluktan ölen gay camiasının bir türlü kabul etmek istemediği, bastırdıgı aşagılık kompleksini dile getirir, içlerinde patlatır tekyön. her sosyal statüden, eğitimden, ekonomik sınıf, ot boktan olan o kıcından kıl aldırmayan bazı gayler condom şarkısında çılgınlarcasına dansetmemek için kendilerini zor tutarlar. onların sırf bu halini görmek için bile gidilmesi sarttır. en sevdiğim özelliği ise 2. yerinden hatırladıgım kadarıyla üst katta uzun bir koltuk vardı ve o 4 metrelik koltukta; bir yaslı amca bir acayip saçlı cocuk bir indie cocuk bir o cocuk bir bu cocuk olmak üzere kabaca tarif edersek toplumun her kesiminden 4 çift deliler gibi öpüşüyordu. zaten o görüntüyü gördükten sonra daha da baska bir bara gitmeme gerek kalmadı. rahatım ulan bir defa, öyle kasılmalar yukardan bakıslar filan da yok, yerse yap bakalım, komik duruma düşersin.**

nil erkoçlar

daha rahatça gay olduğumu insanlara söylemediğim dönemdi neyse, istiklaldeki mc donalds ta oturuyorum kezban kezban yanımda da nil erkoçlar var, daha 18 yaşındayım sene 2004*yanında da bir arkadaşı var, 2-3 saat öyle takıldık filan en son mor kedi kafenin yerini soruyorlardı birilerine ben de bilmiyorum gaylere hizmet veren bir kafe olduğunu o dönem. sonunda 3ümüz bulduk ama ben çıkmamıştım yukarı. o günden sonra hep tatlı bir bitirim lezbiyen olduğunu düşünmüştüm.* * doğru bedeni bulduğunu öğrendim bu gün, adına çok sevindim, hatta baya gülümsedim, ana akım medya onun biyolojik olarak kadın olduğu dönem için "ay cok güzeldi neden böyle oldu ki" yarak kürek yorumlar yapacak olsa da, asıl şimdi en güzel, aynaya baktığında, alışveriş yaparken, sokakta yürüken istediği bedende yaşamanın güzelliğini yaşayacak. hoşgeldin tatlı adam.

her mahallede bulunan tipler

haftada bir fisting yaptıran adamla seks yapmak

aslında güzel olabilir. önemli olan penisle veya yumrukla tatmin etmenin farksızlığıdır, karşındakinin zevk aldığını görüp memnun olmaktır.

sperm tadı

kim ne derse desin tadı güzel. o tadı agızda dilde damakta hissetmek varoluşu hissetmek gibi.

ha ilk sevgiliminki leş gibiydi orası ayrı. gerçi onun vücut kokusu da banyo yapmasına rağmen kötüydü, teri de..her bir şeyi de. allahtan kokuyu/tadı unutacak kadar uzun yıllar geçti.