do you breath the name of your saviour in your hour of need, no taste the blame if the flavor should remind you of greed, of implication, insinuation and ill will, till´ you cannot lie still, in all this turmoil, before red cape and foil closing in for a kill
come feed the rain cos i´m thirsty for your love dancing underneath the skies of lust
yeah feed the rain cos without your love my life ain´t nothing but this carnival of rust
it´s all a game, avoiding failure, when true colors will bleed all in the name of misbehavior and the things we don´t need i lust for after no disaster can touch us anymore and more than ever, i hope to never fall, where enough is not the same it was before
come feed the rain...
don´t walk away, don´t walk away, oh, when the world is burning don´t walk away, don´t walk away, oh, when the heart is yearning
ihtiyaç vaktinde kurtarıcının adını solumak için ve suçluluğu tatmak için, tadı sana açgözlülüğünü, saklı olan anlamları, imaları ve geleceğini hatırlatırsa eğer, artık yalan söyleyemeyecek hale gelene kadar bütün bu kargaşa içinde kızıl mağara ve setlerden önce yaklaş, öldürmek için
gel yağmuru besle çünkü aşkına susadım şehvetin gökleri altında dans ederken ah, yağmuru besle çünkü aşkın olmadan hayatım paslı bir karnavaldan başka bir şey değil
hepsi bir oyun başarısızlıktan kaçınarak gerçek renkler kanadığında kötü davranışlar ve ihtiyacımız olmayan şeyler adına
hiçbir felaketin dokunamayacağı bir yere bize dokunamayacağı bir yere kaçtım ve bundan sonra umarım ki hiç düşmeyeceğiz "yeterli"nin artık aynı olmadığı yere, eskisi gibi
gel yağmuru besle çünkü aşkına susadım şehvetin gökleri altında dans ederken ah, yağmuru besle çünkü aşkın olmadan hayatım paslı bir karnavaldan başka bir şey değil
ah, yağmuru besle çünkü aşkına susadım şehvetin gökleri altında dans ederken ah, yağmuru besle çünkü aşkın olmadan hayatım paslı bir karnavaldan başka bir şey değil
gitme, gitme dünya yanarken gitme, gitme kalbim arzularken gitme, gitme dünya yanarken gitme, gitme kalbim arzularken