çocuğunun eşcinsel olduğunu öğrenmek

aileler destek grubuna gitmeliymiş. türkiye'de böyle bir şeyin olacağını sanmıyorum. daha çocuğunu sinemaya götürmekten aciz ailelerden bahsediyoruz. üç tarafı denizlerle çevrili ülkede deniz görmemiş çocuklar var. kaldı ki zaten eşcinsel evliliklerin yasal olduğu birleşik devletler, birleşik krallık gibi ülkelerde bile sorumsuz aileler var. norveçlilerin %80'inin eşcinsel evliliklere karşı olduğunu okumuştum hatta bir yerde. bu dünyadan pek bir şey beklemeyin, aileleriniz kabul etmiyorsa üzülmeyin. benimkiler mesela bu konuda tepkisiz kalmışlardı, ben de ona bile şükretmiştim. bir de bazı lgbt bireyler var ki, kendilerini dünyanın en önemli bireyleri olarak görüyorlar. onlara göre herkes onları kabul etmeli, herkes birbirini sevmeli falan. yok öyle bir dünya. kimse kimseyi sevmek zorunda değil. ki atıyorum 7 milyar insan lgbt bireyleri olduğu gibi kabul etti, geri kalan insanlar illa lgbt bireylerden nefret edecek. lgbt'nin içinde de ayrışmalar var. mesela ben lgbt komünitesine ait hissetmiyorum kendimi, eşcinsel olmama rağmen. gençlere tavsiyem, high school musical tarzı "her şey güzel, cennetteyiz" tarzı gösterileri izlemek yerine 90'ların animelerini falan izleyin. çünkü o animeler kötülük ile iyiliğin, kesinlikle hayatımızda olacağını ve önemli olanın bu iki tarafı dengelemek olduğunu öğretiyor. bence biraz daha gerçekçi olun.