çocukluk dönemi sanrıları

benim en absürd sanrım hala hatırladıkça güldüğümdür... bu sözlüğün adına yakışan ebatlara sahip değilim malum çocukluktan böyle geliyor. işte çocukluğum, öylesine cılız, rüzgarla savrulmamak için ceplerime koyduğum çakıl taşlarıyla ayaklarımın yaralandığı zamanlardı. bu yüzden annemin ağzında da tipik özendirici politikası bakımından " bak bilmem ne teyzenin çocuğuna nasıl etli butlu, sen niye yemek yemezsin ki böyle cılız kaldın" gibisinden yıldırıcı politikasını sürekli kullanmıştır..
ben de o zamanki saftirik aklımla sanki izafiyet teorisini ben bulmuşum gibi anneme onlar küçük benden kısalar bastırılıp sıkıştırılmışlar o yüzden göbekleri çıkmış. diye kendimi savunurdum.. heyy heyy kezban amorf zamanlarım. *
16 Entry Daha