10-11 yaslarinda olmaliyim. biz kasabada oturuyoruz. ama köyde de akrabalarimiz var. köyü çok sevdigimden, yaz tatillerde her firsatta köye gider, amcamlarda yada dayimlarda bir birbuçuk ay kalir, okullarin açilmasina yakin, bir yigin erzakla birlikte kasabaya geri dönerdim. bu geri dönüslerin birinde, bir dügün arabasiyla dönmem icap etti. bir kiz köyden kasabaya gelin gidiyordu. köyde dügün yapilmis, dügün bitiminde damat tarafi gelinin çeyizinide bir minübüse yüklemis, gelin, damat ve oglan tarafindan yengeler ve teyzelerden olusan küçük bir kafile kasabaya dogru yola çikmistik. arabada banada yer bulunmus böylece minübüs parasi vermekten ve yalniz yolculuk yapmaktan kurtulmustum.. sonuçta hepsi tanidik insanlardi. arabada bir yandan oyun havalari çaliyor, bir yandan kadinlar türküler söyleyip alkis tutuyor, velhasil neseli bir yolculuk yapiyorduk. ben en ark a koltuktaydim. hemen önümde gelin bir kaç yangeyle beraber oturuyordu. damat önde, soför ibrahim amcanin yanindaydi. bir ara gelin, yaninda oturan yengenin kulagina bir seyler fisildadi. ardindan bu yenge, sitma görmemis gürbüz sesiyle öne dogru bagirdi; "ibraam abiii.. eylen eylen gelin çövdürecek...." ben bu "çilgin" talep, ve "patavatsiz" dile getirilis tarzi karsisinda saskinliktan küçük dilimi yutarken, soför arabayi saga çekti, gelin bir kaç kadinla beraber biraz uzaktaki bir tümsegin arkasina sinip çövdürdü ve hiç bir sey olmamis gibi geri döndü. araba yola devam etti.
mahallenin bakkalinin kocasi
bodurayi
dark bear