görüldüğü yerde "acep kim kullandı, nasıl buraya geldi" şeklinde merak duyularıma dokanan çevre kirletici plastik.

işini görüp doğrudan denize atan çevre düşmanlarını sikinden birbirine düğümlemek elzem olmakla birlikte; uzun bir yolculuk serüveninden sonra bir şekilde denize ulaşmayı başaran yorgun prezervatiflerin, -içini dolduran- sperm sahiplerini lanetlediğine inanıyorum. cidden çile dolu bir yolculuk heğ. nerden nereye.**

bir anda o prezervatifin kullanım an'ı hakkında senaryolar yazılmaya başlar kafada.

iyilik yap denize at demişler de çok yanlış anlamışlar . heheh

istanbul boğazı gibi akıntısı kuvvetli yerlerde görülenler, nereden geldiği belli olmayan prezervatiflerdir. durgun denizlerdeyse, bir ihtmal, civara bakılmalı veya bakılmamalıdır olay anının gerçekleştiği yeri bulmak ya da bulmamak için.

bir tekneden, gemiden, yattan, sandaldan atılmış olabileceği gibi, sahil kenarından, deniz kıyısına park etmiş bir otomobilden, plajdan, yalıdan vb. de atılmış olabilir denize.

çevreci bir eylem değildir. zira prezervatiflerin yapıldığı maddeler genellikle doğada asırlarca çözünmez ve çevre kirliliğine katkıda bulunur. siz siz olun, atmayın böyle şeyleri denizlere!

yapmayın, etmeyin, denizanaları cenaze var sanıyor.
hem olan var olmayan var, kıskanırlar!