dinlerin hiçbir yararının olmaması

neden kendine bir içki koyup sakinleşmeyi denemiyorsun jack?
eşcinselliği lanetleyip 90 yaşındaki adamların 10 yaşındaki kızlarla evlenmesinin caizliği falan işte bunlar hep din (bkz: müslümanlık)
dinlerin hiçbir yararının olmadığını düşünmenin doğru olduğunu sanmıyorum. çoğu insan, evinde internetine girebiliyor, rahat rahat yürüyüşünü yapabiliyor, sevdikleriyle vakit geçirebiliyor, üniversite eğitimi görebiliyor, gezebiliyor diye diğer insanların da bunu yapabileceğini düşünüyor. ancak, gerçek öyle değil. bir gün, ayağınız ya da eliniz olmadığını düşünün. ne kadar kötü değil mi? şimdi dinlerin gerçek olduğunu varsayın. dinler, size mutluluğu vereceğini söylüyor. yani eliniz yoksa, öbür dünyada eliniz gelecek. sevdikleriniz yoksa, öbür dünyada sevdikleriniz olacak. fuckbuddy'niz yoksa öbür dünyada fuckbuddy'niz olacak. dinin bahşettiği şey budur. içinizdeki acizliği doldurmak. kırsal kesimde yaşayanları düşünün. gezecek yerler çok az. bütün binalar birbirine sıkışmış. internete herkes ulaşamıyor, bu nedenle dış dünyadan habersiz. üniversite eğitimi desen, sahil kesimlerindeki insanların aldığı eğitimden daha kalitesiz, hatta bazı bölümlere para vermeden ulaşamıyorsunuz(örneğin güzel sanatlar, bu bölüm tamamen ticari işe dönüşmüş). böyle bir durumda insan, kurtuluşu öbür dünyada buluyor. seks yapabileceği dolu huri var, hiç deneyemediği, tadını bilmediği meyveler var, sular akıyor, sonsuz sevgi bağışlayan bir tanrısı var. ne kadar güzel değil mi? sahip olmadığınız her şey, burada var. zaten bu dünyada kimse sizi düşünmüyor, o zaman öbür dünyada, olduğu şüpheli bir varlığa inanmak daha mantıklı geliyor.

neden böyle dinler hep ortadoğu'dan çıkıyor sizce? ortadoğu'nun güney bölümü bildiğin çöl. abim oraya gittiğinde, "yüzüne soba vuruyormuş gibi oluyor" demişti. su desen az. yeşillik desen az. hayvan desen anca yılan, akrep falan. meyve desen, sadece bol şekerli kuru meyveler var(hurma gibi). e öyle olunca, arap cenneti de bunun tam tersi oluyor. serin, bol yeşillikli, içinden ırmaklar geçen, türlü türlü renkli tropik meyveler. evrimsel olarak, suya çok büyük bir sempati duyarız. bunun nedeni, "suyun olduğu yerde yaşam vardır" diye düşünen beynimizdir. eskiden beri evlerimizi suyun kenarlarına inşa ederiz. bu da evrimsel nedenini açıklıyor cennet tasvirinin. peki cehennem tasviri nasıl? sıcak, bol zakkumlu(zakkum bitkisi, sıcağı sever, yani bir sıcak iklim bitkisidir), bol akrepli, bol yılanlı, bol irinli(irin, benliğimizi, insanlığımızı simgeliyor aslında. ne kadar aciz, güçsüz ve pis varlıklar olduğumuzu... cennette ise insansı sınırlardan uzaksınız, yani bu demek oluyor ki insanlıktan ne kadar uzaksanız o kadar kurtuluşunuz yakındır).

böyle olunca da, araplar çareyi birbirilerinin kafasını vahşice kesmede görüyor. doğru değil, ama dinlerde mantık aranmaz. dinin bahşettiğine ulaşmada kullanılan yolun iyi ya da kötü olduğu pek sorgulanmıyor. dünyada iyilik var mı? var. teknolojik gelişmeler? var. ne yazık ki bu teknolojik gelişmeler, iyilikler o coğrafyaya özgü. kanada'daki iyilikler, kalkıp da afrika'ya ulaşmıyor yani. sevgi en önemli şey deyince kızanlar oluyor, ama doğru. dünyadaki en önemli şey sevgidir. sevgi olduğu zaman, insanlar çocuklarına da bu sevgiyi aktarırlar.

dinlerin biteceği tarihi söyleyeyim mi? insanların aciz hissetmeyeceği zaman dinler bitecek. bu da tahminim, insanın vücut bütünlüğünün korunabilmesini sağlayabildikten sonra olacak(yani görmeyen gözü düzeltmek gibi mesela).

http://silenthill.wikia.com/wiki/The_Ord... (spoiler içerir)
silent hill oynamış olanlar, bu linkteki yazıyı okuyabilir. uydurma bir din evet, ama dokular ne kadar çok birbirine benziyor bir düşünün. hep aynı şeyler. film izliyormuşsun gibi.
toplumsal yaşamın en önemli parçalarındandiır. toplumda pek çok çatışmaya sebep olabilmekle birlikte kimse işlevselliğini inkar etmemeli.