war horse 2011 den...

* ama askerler geldiğinde hiçbir şey yapmadın. korkağın tekisin, değil mi?
- evet, evet. cesur olan annenle babandı. ben sadece reçel yaparım.
* hayatında hiç cesurca bir şey yapmadın mı?
- belki de cesur olmanın farklı yolları vardır. en iyi posta güvercinlerinin fransızlarda olduğunu biliyor muydun?
savaşta mesajların iletilmesi fark yaratabilir.
- kuşları anlatmanı istemiyorum.
* cepheden uçurulup eve gitmeleri söylendi. tek bildikleri bu. ama oraya ulaşmak için savaşın üzerinden uçmak zorundalar.
böyle bir şeyi düşünebiliyor musun? öylesi büyük acıların ve şiddetin üzerinden uçuyorsun ve asla aşağı
bakamayacağını biliyorsun. hep ileri bakmak zorundasın yoksa eve gidemezsin. söylesene, bundan daha
cesurca bir şey olabilir mi?

http://unutulmazfilmreplikleri.tumblr.com/ ....

http://www.anarschi.com/unutulmaz-film-replikleri .....

"kendini geliştirme bir çeşit mastürbasyon kendini yok etme belki cevap olabilir.."

"ancak her şeyini kaybettiğin zaman, canının istediğini yapmakta özgür olabilirsin.."

"bankadaki hesabın değilsin! üzerindeki elbiseler değilsin! cüzdanındakiler değilsin! sürdüğün araba değilsin! bizler dünyanın şarkı söyleyip dans eden pislikleriyiz!"

"marla.. marla.. damağınızdaki bir çizik.. sadece onu dillemeği bıraktığınızda geçecek küçük bir çizik.. ama yapamıyorsunuz.."

"dünyanın en zengin kıçlarından aldığımız yağları, sabun yapıp geri onlara satıyorduk.."

"insan sevdiğini öldürür diye bir söz vardır ya.. aslında bakın, insanı öldüren hep sevdiğidir.."

"bir gün öleceksin ve bunu kavramadığın sürece gözümde beş paralık değerin yok!"

"eski zamanlarda insanlar kurban edilirdi ve cesetleri bir tepeye yığılarak yakılırdı.. aylar geçer yağmurlar geçer ve yağmurla birlikte tepelerden beyaz hamurumsu bir sıvı akardı.. biliyormusun eski insanlar çamaşırlarını nehirlerin beyaz sıvıyla buluştuğu yerde yıkadıklarında, çamaşırların daha iyi temizlendiğini öğrendiler..
bu sabundu..
ürün testlerinde kullanılan hayvanları düşün..
uzaya fırlatılan maymunları düşün..
anlaman gereken şu; tarihte ilk sabun kahramanlardan yapılmıştır..
onlar ölmeseydi.. onlar acı çekmeseydi, onlar kurban edilmeseydi, bugün hiç bir şeyimiz olmazdı..
tebrikler.. dibe vurmaya bir adım daha yaklaştın.."

(bkz: fight club)

(bkz: in tyler we trust)

“siyasiler gerçeği örtmek, sanatçılar ise gerçeği göstermek için yalan söylerler.”

” bu maskenin altında bir yüz var, ancak benim değil.
ne altındaki kaslardan daha 'ben’dir o yüz…
ne de altındaki kemiklerden.
bu maskenin altında etten daha fazlası var.
bu maskenin altında bir fikir var!
ve fikirler kurşun geçirmez. ”

“toplumlar, kendi devletlerinden korkmamalı.
devletler, kendi toplumlarından korkmalı.
bina nasıl bir sembolse, onu yıkma eylemi de bir semboldür.
sembollere anlam kazandıran insanlardır.
tek başlarına semboller anlamsızdır ama yeteri kadar insanla bir binayı havaya uçurmak dünyayı değiştirebilir.”

"hatırla, 5 kasım’ı hatırla. barut ihanetini ve komplosunu… zaten aklım almaz barut ihanetinin neden unutulacağını. ama ya adam? biliyorum, adı guy fawkes idi… bu ülkeye neyin unutulduğunu anımsatmak için. 400 yıldan fazla bir süre önce, bu vatansever, kasım’ın 5′ini ebediyen hafızamıza kazımayı diledi. hayali, eşitlik, adalet ve özgürlüğün kelimelerden öte olduğunu dünyaya anımsatmaktı. kelimeler görece kavramlardır. eğer bir şey görmüyorsanız..”

”uzunca süre maske takarsan altındaki kişiliği de unutursun.”

(bkz: v for vendetta)

- keşke gitmesen.
+ annem geliceksin dedemi gidilir.
- hasta mı bunlar daha okulun bitmesine 1 yıl var.
+ iflas. ikimize birden yetmiyormuş güçleri.
- senin de hayatının içine sıçtım.
+ boşver nasıl olsa temizletirler. çamaşır suyuyla tertemiz olur.sen kendine dikkat et.

(bkz: zenne)

güzel olduğunuz kadar kustahsiniz küçük hanım
senin annen bir melekti yavrum
nen var kuzum
nayır nolamaz
klasik türk filmleri replikleri

-seviyorum de uleyn..
-hayır.
-seviyorum deee
-haayır!
-seviyorum de!!
-seviyorum!
-yalan söylüyorsun. paaat

+ niye geri çağırmadın.
- bir yolunu bulurum.bitirmesine az kaldı.
+ biz zıkkım yerken ne hayrı olacak bu oğlanın sana.iflas ettin.hayırsızlık soframızda.aa bak dişini bile sattın.suratına suratına gülüyorlar görmüyor musun?karakola çektirdi oğlan bizi.alay konusuyuz yıllar var. sokakta, mecliste,çarşıda,camide. şimdi bir oğlan daha veririm kucağına şimdi.ama bu gerekir.
erkek ister.
- bir oğlan bir kız çocuğu verdim kucağına.nankörlük etme.
+ oğlan doğdu, erkek olamadı.hayra dönmedi.
- deli deli olma kezban.
+ allah belanı vere ibnee.armut dibine düştü işte.ne var burda.gücü eksik, sesi kısık.allah belanı versin.uğursuzsun uğursuzsun.
bak.orda oğlun sokaklarda kimlerle geziyor.ne boklar yiyor.haysiyetsizsin ulan şerefsizsin...
- vicdanım.
+ ben üzülmüyor muyum sanıyorsun.töre vicdandan büyüktür.hadi git.saklan.kümese gir.yorganı çek, kapat başını.daha o zaman dedim sana.bacak kadardı dedim.zenne olacak dedim.dinleme dedin yok et dedin.
+ sıratellezine en amte aleyhim ğayrilmağdubi aleyhim ve leddallin.amin.
.......
- gözümle görmeden, kulağımla duymadan yapamam.bizim allahımız bir kezban.bana fısıldar.

(bkz: zenne)

"...."iyileşeceksin", "endişelenme","hepsi geçecek". geçmiyor ama işte.anlıyor musun?
neden herkes söylemeye bu kadar çekiniyor anlamıyorum.
"öleceksin ahbap" deseler ya direkt. kimse söylemeyince çok daha kötü oluyor. ..."

" coming out is so gay" meali: "eşcinsel olduğunu açıklamak çok gayce"
(bkz: happy endings)**

a - kimse yoh mu ?
b -yoh.
a-ya bu ses nerden geliyo ?
b-sağane
a-yimah getirdim.
b-bağane
a-ama yimaa sağa getirdim.
b- ipi çek gir.
hayat sevince güzel filmi. ayşecik ve hasta kadının repliği

- şu anda kime benziyorsun biliyor musun?
+ ??
- boss tweed veya başkan daly'e.
+ hoşuma gitti. güç sahibi bir eşcinsel. çok ürkütücü.
(bkz: milk )

fight clup/ marla singer;
- biliyorsun ki, prezervatif neslimizin kristal ayakkabısı. bir yabancı ile tanıştığında, geçiriveriyorsun onu. bütün gece dans ediyorsun, sonra da atıveriyorsun. prezervatifi kastediyorum, yabancıyı değil


karayip korsanları/ j. sparow
- ben? ben dürüst değilim ve dürüst olmayan bir adamın dürüst olmayışına her zaman güvenebilirsiniz. dürüstçe söylüyorum bunu. asıl dikkat etmeniz gerekenler dürüst olanlardır, çünkü ne zaman gerçekten aptalca bir şey yapacaklarını asla tahmin edemez...

fight clup/ taylor durden
bizler kadınlar tarafından büyütülmüş bir erkek nesliyiz , başka kadının aradıgımız şey olduğunu hiç sanmıyorum...

one, two, freddy's coming for you.
three, four, better lock your door.
five, six, grab your crucifix.
seven, eight, gotta stay up late.
nine, ten, never sleep again

ihtiyarlara yer yok/ ?;
- geri dönmezsen anneme onu çok sevdiğimi söyle
- iyi de senin annen öleli iki yıl oldu!
- tamam o zaman ben söylerim

in bruges'dan

ken: yukarı geliyor musun??
ray: yukarıda ne var?
ken: manzara.
ray: nerenin manzarası, aşağının mı? aşağıyı burdan da görüyorum.
ken: ray, dünyadaki en kötü turistsin.
ray: ken, ben dublinde büyüdüm. dublini severim. eğer bir çiftlikte büyüseydim ve özürlü olsaydım,brüj beni etkilerdi ama değilim ve etkilemiyor.
...
ray: sen de mi amerikalısın?
denise: hayır, amsterdamlıyım.
ray: amsterdam! amsterdamda bir sürü kaşar orospu var di mi?
denise: evet, onun için bruja geldim. amıma daha fazla ediyor.
...

ray: [ağlayarak] ben küçük bir çocuğu öldürdüm!
ken: o zaman diğer küçük çocuğu kurtar. burdan git, bu işi birak ve iyi bir şey yapmaya çalış. ölü birine yardım edemezsin. ölen çocuğu geri getiremezsin. ama ölecek olan sıradaki çocuğu kurtarabilirsin (abooo, hüngür hüngür ağlanır, spoiler olmakla beraber ray'in öldürüleceğinden bahsetmeye çalışıyor).
ray: naapcam, doktor mu olacam? sınava falan girmek gerekir.

ray parkta çocukları izlemektedir ve kafasına silahını dayamıştır:

ken: ne sikim yapiyorsun ray?
ray: sen ne sikim yapıyorsun?
ken: hiçbir şey.
ray: aman allahım, beni öldürecektin.
ken: hayır, sen kendini öldürecektin asıl!
ray: olsun, kendimi öldürmeye hakkım var.
ken: hayır, yok!
ray: neee? senin beni öldürmeye hakkın var ama benim kendimi öldürmeye hakkım yok. sence bu adil mi?

ellie: ... ya yüce tanrı evreni yarattı ve varlığı hakkında bize bir tek ip ucu bile vermedi ya da zaten bir tanrı yok. onu biz yarattık,kendimizi küçük ve yalnız hissetmemek için.
joss: bilemiyorum, ben tanrının var olmadığı bir dünyada yaşamayı hayal edemiyorum,yani bunu istemezdim.
ellie: kendini aldatmadığını nasıl bileceksin? ben kanıt isterim!
joss: kanıt mı? .... babanı sever misin?
ellie: ne..?
joss: baban..
ellie: evet hemde çok.
joss: kanıtlasana !?

(bkz: the contact)

ray: londrada bir evde, altında asla açılmayacak hediye paketleri bulunan bir ev var. düşündüm ki, eğer hayatta kalabilirsem, o eve giderim ordaki anneden özür dilerim, ve bana ne ceza verirse kabul ederim. ölüm, hapis... fark etmez. çünkü ölüyken ya da hapisteyken en azından siktiğimin brujunda olmazsın.

sonra bir aydınlanma gibi anladım ki ha siktir, belki de cehennem budur. sonsuzluğun kalan kısmını brüjde geçirmek. ve o zaman gerçekten ümid ettim ki ölmemeyim. kesinlikle ama kesinlikle ölmek istemiyorum.