eşcinseller aşkı anlatıyor

3 Entry Daha
annem beni lanetledi

üniversite ögrencisi güzel bir genç kız. lezbiyen olduğunu ailesine itiraf ettiğinden beri kendisini yalnız ve dışlanmış hissediyor. onunla yaşadığı zorlukları konuştuk.

22/08/2006

şule çizmeci

ne zamandır 'lezbiyenim' diyorsunuz?

çocukluğumdan beri... eğitimli bir ailenin çocuğuyum. tipik bir burjuva ailesi. benden 18 yaş büyük bir abim var. yalnız bir çocuktum bir kere. abim hem benden çok büyüktü, hem de yatılı okuyordu. pek arkadaşım da yoktu. bana bazen anneannem, bazen babaannem bakıyordu. bütün gün kitap okurdum. televizyon izlerdim. oyuncaklarımla oynardım. mutluydum yani... kendimi bildim bileli kız çocuklarından farklıydım. barbie ve büyük kız bebekler vardır ya, kendimi onlar gibi görmüyordum. onların kocası olabilirdim ancak. evcilik oynarken kendimi barbie'lerin erkek arkadaşı olarak görürdüm.

peki okulda uyumlu muydunuz?

hatırladığım bir şey var. kolejde okuyordum, özel kıyafet günü yapılmıştı. kızlar şeker gibi giyinmişlerdi, etekler, kafalarında kurdeleler... ben şalvar pantolon giymiştim, ayağımda botlar, bir sweetshirt... tam bir erkek çocuğu gibi giyinirdim, ama saçlarım uzundu. ailem beni erkek gibi yetiştirmeye çalışmadı.
ama ben niye öyleydim? o kıyafetleri demek ki ben beğeniyordum annem de bir gariplik görmüyordu. etek giymeyi sevmiyordum, bir adama etek giydirdiğinizde iğreti durur ya...

ergenlikte neler hissettiniz?

o kadar üzüldüm ki göğüslerim büyürken. ergenliğe girmeden önce üstümü çıkarırdım, sadece donum kalırdı. aynada kendime bakar ve beğenirdim. dümdüz göğüslerim çok hoşuma giderdi. göğüslerim şişmeye başlayınca vücudum bozuluyor gibi geldi, sinir oldum. tabii, şu anda kadın olmakla ilgili bir sorunum yok, hatta gurur duyuyorum. makyaj da yaparım, canım isterse etek de giyerim... 'göğüslerim biraz daha büyük olsaydı' diyorum.

ilk kez regl olunca ne yaptınız?

15 yaşımdaydım o zaman. hormonlarda bir problem vardı. testesteronum fazlaydı. bir kızdaki hormon dengesizliği, testesteron fazlalığı o kıza erkeksi davranış veriyor bence. hormon düzensizliği kimseyi eşcinsel yapmaz, ama lezbiyeni erkeksi yapabilir hormon.

eşcinselliği 'bir hastalık' olarak görenler 'hormon tedavisiyle onları düzeltiriz' diyor. bu mümkün mü?

ben hormon tedavisi gördüm. şu anda bütün değerlerim normal. ostrojenim de gayet iyi noktada. testesteronum fazlayken bile kıllanmadım. hormon tedavisinden sonra bir hetero olmadım, biseksüel bile olmadım. çocukken kızlarla diyaloğum gerçekten çok kötüydü. onlar beni garipsiyordu, ben de onları. yine de bir kız benim için çok değerli oluyordu. hayranlıkla bakıyor, yakınında durmak, dokunmak istiyordum. bu halim üç dört yaşından başlar liseye kadar böyle gider. filmlerde akt-ristlerin erkek sevgilisi olarak kendimi düşünürdüm. kendimi ayhan işık sanırdım. tabii o zamanlar lezbiyenlikten falan haberim yok. kötü davranışlarla karşılaştım. ortaokulda 18 kızdık. sınıfın en güzel kızları listesi yaptılar. listede 17 kız vardı, ben yoktum.

ilk aşk ne zaman?

16 yaşımda komşunun kızına âşık oldum. öpmek istiyordum. 'ama iki kız sevgili olamaz' diyordum. iki kızın sevgili olabileceğini bilmiyordum. bu komşu kızına duyduğum aşk yüzünden çok kötü depresyona girdim. dedim ki 'bari anneme söyleyeyim, o bana yardım eder.' anneme 'ben bir kıza âşığım' deyince çığlık attı, ağlamaya başladı. kıyametleri kopardı. hemen jinekoloğa götürerek bende fiziksel bir sorun olup olmadığını araştırdı. sonra psikiyatr dönemi başladı. iki seanstan sonra psikiyatr annemi çağırarak 'kızınız lezbiyen. ancak bu bir hastalık değildir. siz bunu kabul edemiyorsanız, sizin homofobinizi tedavi ettirmeniz lazım. sizinle seans yapalım' dedi. annem gerçekten depresyona girmişti. aile meclisi toplandı, annem, babama ve abime 'eğer bu kız lezbiyense ben onunla aynı evde yaşayamam' dedi. çok ağır tabii. abim, 'o zaman benimle yaşar, ben ona bakarım. o benim kardeşim. onu çok seviyorum. onu asla bırakmam, kimselere de ezdirmem' dedi.

abinizin evine mi taşındınız?

yoo annemlerleyim. babam ortadan toz oluyor. babamın hiç umrunda olmadı. beni anneme havale etti. o arada intihara kalkıştım. kendimi cezalandırmak isteği belki de. annem lezbiyenliği günah olarak görüyor. lanetlendiğimi düşünüyor. sayımız artıkça dünya batabilir diye düşünüyor. ahh nasıl da entelektüel bir kadın. çok yalnızdım. o zaman nerede gay kafelerin olduğunu bilmiyorum ki. internette gay ve lezbiyenlerin tanışabileceği sitelerin olduğundan haberim bile yok. 16-19 yaşlarım çok kötü geçti. annem telefonlarımı dinler, defterlerimi karıştırır. 18 yaşımdayken annem beni öyle bir dövdü ki. beni öldüreceğinden korkuyordum, odamın kapısını kilitlerdim. çok tedirgin olurdum. lisede platonik aşklar yaşadım. sonra lise bitti, o yaz ilk kez bir sevgilim oldu.

o da lezbiyen miydi?

maalesef 'ben heteroyum' diyen biriydi. bir akşam ben onda kalırken 'ben seni seviyorum' diyerek öptü beni. acayip âşıktık birbirimize. beraber tatile çıktık. beş ay sonra bir gün kız beni arayarak 'ben lezbiyen değilim. buna daha fazla dayanamayacağım' dedi. toplum baskısı ona fazla geldi herhalde. lezbiyen olduğu öğrenilse yurttan atılır. korktu galiba. odtü'nün yurdundan atılan bir lezbiyen çift biliyorum. ondan sonra depresyondaydım. kimseyle beraber olmadım. ailem destek olsaydı, benimle ilgilenselerdi bu kadar ağır yaşamazdım. annesi insanın idolü oluyor. seni seven insan sana lanetliymişsin gibi bakarsa kabul görmeyi nasıl bekleyeceksin ki. ben de "bu işkenceden kurtulayım, bari erkeklerle çıkayım" dedim.

lezbiyen olduğunuzu anlamadılar mı?

akıllarına bile gelmedi. üniversitedeyken iki erkekle çıktım. iyi güzel, el ele sokakta yürüyoruz, tamam. tabii öpmek istiyor, öpüşüyoruz. nasıl midem kalkıyor. bu sefer o öpüşme benim için sıkıntı. kendimi kötü hissedince sevişmeye yeltenmedim. teni kötü geliyor, kokusu kötü geliyor. o salgıladığı erkek kokusu kötü geliyor. üniversitede legato adlı bir lezbiyen oluşumun varlığından haberdar oldum. 'tüm üniversitelileri bekliyoruz' diye bir internet adresi vermişlerdi. onlarla tanıştım. dergiler, kitaplar, kafeler, filmler ve bir gay kültürü varmış. kendim gibi zor durumda olan eşcinsel gençler için bir şeyler yapmak hoşuma gitti. aynı üniversiteden bir sevgili buldum, bir yıla yakın birlikte olduk.

nasıldı ilişkiniz? mutlu muydunuz?

iyiydi, ama kültür farklılığı yüzünden çok sorun yaşadık. bir de gay kültürü lüks bir tüketim kültürü. çünkü barlar pahalı ve elittir. benim gittiğim gay barda giriş 20, küçük bira 10 ytl. bunun iki nedeni var. en önemli neden 'rekabet olmadığı için sömürelim'. gidilebilecek çok yer yok, bir de elitist kaygı var gay'lerde. gecekonduda yaşayan bir insan için gay kültürüne dahil olmak hemen hemen mümkün değil. kabul görmek de kolay değil. bu elitizmden arınmaya çalışan gruplar da var. sonuçta o kızla yapamadım, ayrıldık...

bakire misiniz?

değilim. kız arkadaşlarımdan biriyle oldum. parmakla. bazen yapay penis de kullanıyoruz. benim de kullandığım oldu. bele takılıyor, protez gibi. o da bir fantezi. kız arkadaşımı erkek kılığına sokup onunla sevişebilirim, ama bir erkekle sevişemem. çünkü bir erkek bir penisten ibaret değil. önceden feminen kızlardan hoşlanırdım. taş bebek olsun, uzun saçlı olsun. o ilk sevgilim gayet kadındı. bir dönem butch (erkeksi kadın) sevmeye başladım. güzel yüzlü kısa saçlı küçük oğlan çocuğu. şimdi son iki yıldır yine feminen sevmeye başladım.

lezbiyenler kendilerini gizleyerek mi yaşar? iş hayatında sorunlar yaşanır mı?

üst düzey yöneticilik yapıp kendilerini gizleyenler var. lezbiyen olduğu için işini kaybeden biri olduğunu duymadım, ama gay'lerin durumu daha farklı. bir kadının bu yüzden terfi ettiğini bile duydum, çünkü lezbiyenler erkeklerin hoşuna gidiyor (gülüyor). bize 'leblebiler' diye bağırdıkları olur. kadın eşcinselliği ciddiye alınmıyor. ben bugüne kadar dört kere saldırıya uğradım. son saldırı harbiye'de oldu. yanımdaki kız arkadaşım bıçak çekti, korkup kaçtılar. korkuyorum ama hayat böyle. biz yine iyiyiz, gay'ler dayak yiyorlar.

neden bazı erkekler lezbiyen pornolarına meraklıdır?

heterolarda bu inanılmaz bir fantezi. gerçekten bayılıyorlar. o kadar çok erkek biliyorum ki 'keşke iki kızın sevişmesini seyretsem, aralarına katılsam' diye düşünen. lezbiyen bir genç kızla birlikte oldukları zaman o kaleyi fethetmiş hissediyorlar. hatta 'tedavi edebiliriz' diye düşünüyorlar. bu onlar için öyle büyük bir zafer ki. seçilmiş olmak gibi bir şey. erkeklerin kafasında 'penis olmadan sevişme olamaz' diye bir düşünce var. o yüzden gay'ler tepki görüyor, işin içinde penis var.
4 Entry Daha