ev kızı

henüz ev hanımı olmamış ama büyüyünce olmayı düşünen, mesleği sorulduğunda ev işi yapmayı çok sevdiğinden dem vuran ve sosyalliğini '' hayırlı işler '' , '' hoş geldin '' diyeceği potansiyel kocasıyla yaşamaya kendini adamış genç kız mesleği. evlilik programlarında da boy gösteren bu dünyadan bihaber kızlar çalışan, evi ve arabası olan erkekler beklerken, çalışmıyor olduklarını ve çalışmak istemediklerini belirtmekte ve karşılarındaki erkeklerden de doğru orantılı şekilde '' tam donanımlı sadık eş '' beklentisi gelmektedir.

hayatı pembe panjurlu evinin içinde odadan odaya vizesiz geçişle sağlamaktan ibaret, özgürlüğü ise günlük olarak uygun görülüp eline tutuşturulan parayla alacağı ev içi ürünlerle tedarik etmekten ibaret sayan ev işlerinden sorumlu kızların ileride eksik ev işiyle bir tokatla, yataktaki- eğer erkeğimiz onla yatmayı uygun görürse/en azından çocuk için -performansı zayıf olduğunda iki tokatla, kısır çıktığında, gece ağlayan çocuğu susturamadığında, kafasını yanlışlıkla camdan dışarı uzattığında, para harcadığında istemediği kadar çok tokat ve bıçak darbesiyle cezalandırılacağından haberdar olmamalarını anlamak mümkün değil. ayakta güçlü durmak yerine hala '' masaya yumruğunu vurduğunda ses çıkaracak erkek '' kavramında güç aramaları sürü psikolojisinin evlilikteki uzantısı gibi. bir de huzur ve kıskanç olmayan koca aramazlar mı? adam seni eve kapatmışken neyini kıskanacak ve kendine güvenini oluşturacak en ufak bir temelin yokken hangi huzuru aramaktasın?