insanın sevdiğiyleyken geriye kalan şeylerin saçma gelişi

iki gönül bir olunca samanlık seyran olur misali huzur veya ateşin yarattığı geçici bir duygudur. yoksa hayattan kaçma isteği sırasında sırt çantamıza yüklenmeyi bekleyen onca çelişkili ağırlıklar, ıssız adada kendimizle başbaşa kalma fırsatında bile bizle gelmesi arzulanan üç şeylerde olduğu gibi hayatta tutunulan dallar var sadece. bunlar da hayatın akışında erimeye, değişmeye, azalmaya mahkum. bazen sevdiğin gider ve oyun biter. sonrasında onla geçirilen zamanlar anlamsız gelir.
bir süre sonra sillinip "dur olm gerçek hayattayız bak ayağımıza çelme takıldığında hala düşüyoruz" düşüncesine evrilen gerçek dışılık düşüncesidir..