kitap okumayıp okuyormuş ayağına yatan insan

10 Entry Daha
yine bir "yurdum insanı, yine bir ""vurun kahpeye" kurbanıdır. haftanın 6 günü, yaklaşık 4 saati minibüste/otobüste geçiren biri olarak, yukarıda bahsi geçen tarz insanlarla pek karşılaştığımı söyleyemem. kendim dışında kitap okuyan birini gördüğümde sevindiğim, içimin pır pır ettiği bile söylenebilir. cidden. kitap okumaya boş vakit işi olarak bakmıyorum. ayrıca müzik dinlemek gibi, uzun yolda hayat kurtaran bir faaliyet olduğuna inanıyorum. ama bazen, kafa bin bir düşünceye dalınca, 15 dakika boyunca aynı sayfaya bakarken yakalayabiliyorum kendimi. o zaman çevremdekiler benim için "çakma okuyucu" tanımını kullanıyor olabilir. ne de olsa ille birilerini bir kalıba sokmak zorundayız. ama bir de şu var: gerçekten isteyerek, severek, zaman ayırarak kitap okuyan birilerinin başkaları hakkında böyle şeyler düşüneceğini de pek sanmıyorum.
not: kitap okumak bir zorunluluk değil, tercih meselesi. kitap okuduğumu görenlerin, "aman ben kitap okuyunca gözüm ağrıyor, midem bulanıyor" deyip de 25 dakika ışıklı telefonuna aralıksız bakmasından sıkıldım. yine de, dediğim gibi, kitabı kendin için okursun. bu yüzden de "okuyan" insanların benim için her zaman fazladan bir +'sı var. hem de büyük bir "+".
3 Entry Daha