koza

ancak bizi anlayan, iyileştirecek bir hemcinsimizin dokunuşuyla kabuğu kırıp, maskeleri düşürüp kendimiz olabileceğimizi simgeleyen korunaklı yuva. ya kozayı daha da örüp tutkularını içine gömüp kendini yok sayacaksın ya da tüm yok sayanlara karşın uçmaya çalışacaksın. hepimiz aslında dönüşümünü tamamlayamadan hayatla buluşan ve bilmediği/ait olmadığı hayatlara uçan ve hayatını sert koşullara göre ayarlamaya çalışan kelebekleriz; dokunulmaya gelemeyen/alışık olmayan.

(bkz: kanadını kıranlara gözyaşı dökmek)
(bkz: bir eşcinselin içini açmak)