kütüphaneye yalnız gidip sevgiliyle dönmek

sıcaklardanmıdır nedir bilemediğim durum.
ders çalışmakta çok zorlandığım için, kütüphaneye gideyim dedim. tamamen masum duygularla ders çalışmak istiyorum falan.
ankara milli kütüphaneye bir girdim, tıklım tıklım...
sanırsınız türkiye güzellik yarışmalarından seçip getirmişler, "hadi ders çalışcaksınız" demişler...
amaç ders çalışma değil yani. millet fingirdeş fingirdeş napacağını şaşırıyor.

neyse ertesi günde gittim aynı...
aynı podyum mankenleri ,aynı yüzler...

bir hanım kızımız var genelde yan yana oturuyoruz, biraz yanımıza da bir çocuk oturuyor sürekli. nasıl yakışıklı bir görseniz...
kızla arkadaş olduk ertesi gün. öğle yemeğini beraber yedik, ordan anlat burdan anlat kaynaştık işte...sürekli yanımıza oturan çocukla tanışmadıklarına eminim selamlaşmıyorlar bile.
üçüncü gün kızla el ele gelmesinler mi... bildiğin sevgili olmuşlar. sinir oldum ya, elleri işte gözleri oynaşta.
bida da gitmedim.*
eee aşk bu nerde ne zaman karşınıza çıkacağı belli olmaz.
sevgilin senden önce kütüphanede değilse sittin sene tek gidip dönüşte yaşayamayacağın durumdur o ne tatlı bir kendini kandırma hayalidir o eve dönerken hebele hebele şekilde yürütür.
hiç başıma gelmeyen durumdur. her gün kütüphaneye giderim daha bir manti göremedim. ya şovşaklar ya puriler.
(bkz: kütüphanelerdeki manti figürü eksikliği)