lgbt aktivizmi

ilk açıldığım zaman girdiğim bir profil sitesinde, türkiye'den yüzlerce, belki binlerce profilin olduğunu gördüğümde şok geçirmiştim. "ulan madem bu kadar fazlaydınız, niye ortaya çıkmıyorsunuz amklarım???" ortada bu denli müthiş bir hak gasbı, bu denli yaygın bir sindirilmişlik, görünmezlik varsa, neden çıkıp da buna isyan etmiyor, hakkınızı aramıyordu bu insanlar, acaip garipsemiştim. tabii sonra alışıyor insan duruma, kanıksıyor.

ben açıkcası hem bireysel ve toplumsal bir hak gasbına uğradığımızı düşündüğümden, hem de başka aklı başında lgbt bireyler ile tanışmanın ve dayanışmanın en mantıklı yolu olarak gördüğümden, ilk açıldığımdan beri lgbt aktivizminin içinde olmaya çalıştım. ki ben öyle politik, ideolojik bir insan da değilimdir, hatta ülkedeki her bir politik oluşumdan ziyadesiyle hoşlanmayan biriyim, şu lgbt aktivizmi olmasa gayet apolitik sayılacak birisi olduğum halde.

bir yerlerde birisinin ağzından aktivizmin tanımını duymuştum, "hiç bir zaman bir sonuca ulaşacağına emin olamadığın halde, inandığın doğrular için emek harcamaktır" demişti. ne güzel bir tanım. hakkaten de böyle birşey.

çok müthiş bir aktivist de sayılmam, herhangi bir lgbt örgütüne dahil de değilim ama gerekli gördüğüm konular hakkında, işin bir ucundan tutuyor olmak bana inanılmaz iyi geliyor, iyi hissettiriyor. açık olmak gerekirse de, bu ülkede en aklı başında lgbt bireyleri hep aktivizmin içinden tanıdım, bu nedenle de içinde olmak, o aklı başında insanlarla aynı safta olmak iyi hissettiriyor.

zor mu bu iş, evet zor, bu ülkede hele çok zor. ama zor diye de hiç birşey yapmamak olmuyor. minnacık bir faydası da olacak olsa, yaptığınız işin sonucunun tek bir lgbt bireyin bile kendini biraz daha iyi hissedecek olması bile olsa, valla o çabaya değiyor. çok çok garip bir his bu. içinde bu hissi taşıyanlar olmasa, süper olmasa da yine de bu ülkede sağlanmış iyi kötü lgbt görünürlüğü bu noktalara gelemezdi, o da var.