nobel barış ödülü

bu yıl iki kişiye verilen ödül;malala yusufzay ve kailash satyarthi. malala kızımız yıllardır akademi ödülü bekleyen dicaprio gibi,o da bu ödülü bekliyordu ve nihayetinde aldı da. kailash satyarthi'nin törendeki konuşmasını canlı izleme fırsatım oldu. şık giyimli beyler,hanımefendiler intizamlı bir şekilde salonu doldurmuş araya da çeşit olsun diye bir kaç tane etnik kıyafetler içinde hintli ve pakistanlı koymuşlar.
satyarthi beyimiz anlatıyor:
zayıf,üstü başı perişan bir çocuk(uzak doğuda bir yerde hatırlayamadım) bana sordu; "abi,bu dünya neden bana bakamıyor,bu dünya beni beslemekten aciz mi?", sonra bir gün kolombiya'da bir çocuk anne bana şunu sordu: "benim için artık çok geç ama ya çocuklarım? onlar hayal kurabilecek mi?"(bu sıralarda salonda alkışlar kopuyor, bir kaç tane beyaz kadın göz yaşlarına engel olamıyor)devamında "neden neden" diye başlayan cümleler kurdu abimiz. peki ben de soruyorum,neden bu ödüle ihtiyaç var?

sonrasında bir şeyler daha geveledi ama ben o sırada çoktan kopmuştum.bu anlara tanık olmak bende komediyle karışık bir tiksinti yarattı. silah ticaretinde ilk 10'a giren bir ülkede, amerikan başkanına bile verilmiş, vicdan mastürbasyonu için dağıtılan bu ödülü almak trajikomik değil de nedir?
aklıma, adorno'nun kültür endüstrisi hakkında söyledikleri geliyor. evet dostum evet, bu bildiğin sirk.şık giyimli maymunlar dolduruyor ışıl ışıl salonu, sonra bir dini ritüel havasında üstlerinde o dine uygun kıyafetlerle sahneye çıkıyor avrupalı beyaz adam. doğulu, kirli ve kara insanı ödüllendiriyor; suratlarında vakur, kibirli ve sahte gülüşlerle...
ya ben bu dünyayı anlayamıyorum ya da herkesin gördüğü, bildiği şeyi ben göremiyorum.
futurelavirs yazmadan ben yazayım hemen.
bu yıl ödül, kimyasal silahların yasaklanması örgütü'ne (opcw)' ye verilmiş.
dünyada barış olsa ödül verilmezdi, ama, yine de inşallah kimyasallar yasaklanır diyelim.
w.a.s.p (white-anglosaxon-protestan) adamın, günah çıkartmak ve kendi sebep olduğu vahşeti örtmek amaçlarıyla lütfettiği hede.