perihan mağden

konformist olmanın başarılı bir gazeteciyi, edebiyatçıyı ne hale getirebileceğinin ayaklı kanıtıdır. biliyorum artık mağden'i öyle çokta takan ve ciddiye alan yok. yine de birkaç gündür gündemde. perihan mağden tayyip kalbimi kırdı demiş! şaşıranlar, üzülenler olmuş açıklamaları için... bense hala perihan mağden'le ilgili belli umutları olanlara şaşırıyorum! kendisinden ve annesinden başka herkesin önemsiz, biriktirdiği nefretin sanat, kabullenemediği konformizminin esprili karakter olarak vücut bulduğu bir perihan mağden görüyorum senelerdir. insanlar ölürken, gözaltılar tavan yapmışken, eleştiri yapanların işlerine son verilirken söyleyeceği en alengirli laf tayyip erdoğan kalbimi kırdı... işte onca zaman bu yüzden yetmez ama evet grubundan tiksindim. insan ancak sevdiği dost olduğu kişiye kırılır. siyaseten eleştirmeye çalıştığın birine bir insan nasıl böyle bir cümle kurar? ben neden böyle kibar laflar seçtiğini biliyorum da, hala kandırmaya çalıştığı halk zannettiği kadar enayi değil, kusura bakmasın. perihancığım, tarlabaşı'ndan ucuza kapadığnı kagir evleri proje bittiğinde kazık fiyatlara satarsın hayatım, merak etme! öptüm, kib, bye...
ali ile ramazan'ın hikâyesini yazabilmiş cesur kadın.
köşe verirler yazarsın, gel derler gelir git derler attaaaaa! ne yazdığını anlamak da zordur okumak da. ali ile bilmemkim romanı da tam bi felaket. içinde ibne olan göte koyma olan herşey intiharla ölümle biter ya bu toplumda. hanım da eele buyurmuş. laf uzamış toplayamamış aman öldürüyüm ipneyi gitsin demiş. yazık. bunları da okuduk yıllarca.
radikal gazetesinde yer alan köşe yazılarıyla tanıdığım,biz kimden kaçıyorduk anne ve ali ile ramazan kitaplarını okuduğum yazardır. yazılarında beyaz türkler kavramını çok sık kullanır ve kendini modern göstermeye çalışan sözde çağdaşlara görgüsüz demekten kaçınmaz.