hrant dink'in ölümünün 10 yılı anmasında "gelin önce birbirimizi yaşatalım" demiştir.
10 yıldır neler neler oldu. ah sevgilim. malatya katliamı, iskenderun, sevag balıkçı, roboski, gezi olayları, suruç, diyarbakır, sur, mardin, nusaybin, cizre, şırnak, tahir elçi, ankara, 15 temmuz, maçka, izmir, gaziantep, ortaköy, havaalanı ve ortadoğudaki savaş. operasyonlar, terör, daha neler neler
ülke kan gölüne döndü. kimileri insan kanıyla duş yapmayı arzuladı. ülkeyi bir karabasan sardı. insanlar korkar oldu, nefes alamaz hale geldi. kişilikler ayakaltına alındı. onurlar kırıldı, küçümsendi.
terörün gücü ve gücün terörü altında, olan yine halklara oluyor. kimin neye ne dediği bize olanı değiştirmiyor. teröre savaş açtığını söyleyen devletlerin estirdiği terör, berikiyle aynı kapıya çıkıyor. bir gün bu devlet ebu gureybte abd oluyor, öbür gün halepte rusya, bir gün güneydoğuda türkiye oluyor, öbür gün muhaliflerine karşı suriye
bir gün kuzeyden esen rüzgâr ekiyor ölüm tarlasını, bir gün güneyden esen
lanetli hasadı toplayansa yine biz, yine halk
kıyılarımıza bebek ölüleri vuruyor
dahası var mı?
ey, gök ve yeryüzü
ey, dağlar ve denizler
kalkın, tanıklık edin. bu topraklarda dökülen kanlara siz tanıklık edin. çünkü insanlar sustu, susturuldu. öldü, öldürüldü. yas tutabilecek güç bile bitti. yapılan zorbalıklar canilikler sınırları aştı. akıllar durdu, akıllılar yok edildi.
10 yıldır neler neler oldu. önümüze bir dava süreci verdiler. mahkemelere girdik çıktık. üzerimize gülündü, hakaret edildi, ya sev ya terk et denildi. önce cinayette örgüt yoktur dendi, sonra yargıtay örgüt varmış ama birkaç milliyetçi gençle sınırlı dedi. sonra gün geldi, cinayeti işleyen, sonra üzerini örten, bundan çıkar sağlamaya çalışan devletin içindeki ittifaklardan biri birden bozuldu
birkaç milliyetçi gençten oluşan örgüt gitti, yerine fetö geldi. bir ara ergenekonmuş gibi yaptılar, ama bizim davayı teğet geçti. devlet her seferinde kuyruğunu olay yerinde bırakıp işte iblis diyor. ne yalan, ne doğru. yılanın peşinden gitmek yerine yılanın gömleğiyle uğraşmaktan ne zaman yorulacağız?
kutsal olan devlet değil, insandır. kutsal olan yaşamdır.
devlet 10 yıldır bu ülkenin kutsallarına kıyıp duruyor. tıpkı 100 yıl önce de, 100 yıldır da kıydığı gibi
her ne milletten, her ne ırktan, her ne inançtan olursa olsun, yaşamı kutsal saymadığın sürece bu topraklara layık bir devlet olunamaz kardeşlerim.
sadece birlikte yaşamak değil, eşit ve mutlu yaşamak önemli olan. ve onurlu, özgür yaşamak
gelin, bu ülkedeki güvercin tedirginliğini kaldıralım. gelin, güvercinlere kıymayalım. çutagımın dediği gibi:
gelin önce birbirimizi anlayalım
gelin önce birbirimizin acılarına saygı gösterelim
gelin önce birbirimizi yaşatalım.
http://asdilgbti.ayisozluk.com/2017/01/2...