hissetmek istediğim anlardır. aslında bazı yönlerden çok yalnızım, hatta hep yalnızım, asırlardır yalnızım, pişmanım alın yazım. lakin o kadar kalabalık bir hayatım var ki, yalnızlığı hissetmeye fırsat kalmıyor.
yalnız yaşayıp, dört duvar arasında kalmayınca anlayamayacağın, anlaşılamayacağın durumdur. yalnızlıkla evli olduğunuzu, yalnız kaldığın, bırakıldığın zamanlarda yine yalnızlık sana " ben demiştim" diyerek hatırlatır. yalnızca kalabalıktaki yalnızlığı değil dibine kadar yaşarsın. yalnızlık sizinle seviştiği zaman tek taraflı zevk alır, sizede onun tasası kalır.
grip olduğun ve bir tas çorbaya muhtaç olduğun zamanlar,sıcak bir çorba ve içten bir öpücükle " geçmiş olsun canım " diyen birisinin yokluğunu hissetmek
hastalıktan daha beter bir durum
abaza olsan 31 çekersin geçer,bu geçmiyor işte
geçiyorsa da delip geçiyor...
taksime çıktığında arayacak bir kişi bile bulamayınca. telefonun fabrika ayarlarına dönersen rehber silinir ortada kalırsın mal gibi. neyse ki yosibear yetişti imdadıma.
her akşam odanda pc başında, dizi izleyip uyduruk yemeklerden yediğin anlardır . her akşam aynı eylemi tekrarlamana rağmen çok sonraları anlaşılır bu durum, bir an durup düşünür ağlaya ağlaya yemeğe devam edersin.