son albümü ile 80ler furyasına katılan eski r&b artık daha çok pop sayılabilecek müzisyen.
şarkılar arasından blinding lights ve ın your eyes güzel sayılabilecek ama genel olarak kendisi için vasat sayılabilecek bir albüm.

çekingenim diyebilecek kadar çekingen olmayan çekingenler.

muhtemelen geriye sadece 1 sezon kaldığı için ayısözlük shameless yedinci sezon final bölümü toplu izleme zirvesi talep ediyorum.

bildiğim kadarıyla hayır.

en son ne rüya gördün?

bana kalırsa asıl sorun bakış açısı.

islami değerlere önem veren bir müslümanın düşüncesinin şöyle olduğunu düşünüyorum ve kendi içinde tutarlılığı olduğunu düşünüyorum:
tanrı seni eşcinsel olarak yarattı mı bilemem, belki şeytan seni sınıyor bu istekleri vererek, sn bunun üstesinden gelebiliyor musun ona bakıyordur allah. seni eşcinsel olarak yaratmış ise o zaman da gene kendine sahip çıkmayı denemen beklenirdi. örneğin ölü bedenlerle sevişmek isteyen birini (nekrofil) hoşgörüyor mudur allah? sanmıyorum, o da kendi duygularını bastırmalı. seni onu bunu böyle yarattı diyerek sorumluluklarından kaçamazsın.

insani değerlere önem veren inançlı bir homoseksüelin düşüncesinin de şöyle olduğunu düşünüyorum ve kendi içinde tutarlı olduğunu düşünüyorum:
beni tanrı böyle yarattıysa suçum yok. tanrı beni böyle yaratmadıysa, bu istekler nerden geliyor? ben istemezdim toplumun büyük çoğunluğuyla zıt olmayı, zorlanmayı, dışlanmayı. ama içimden geliyor, demek ki benim doğal yapım bu. böyle yaratılmamış olsam da ben buyum. çevreye zarar vermediğim, kendi başıma hayatımı yaşadığım sürece kime ne zararım var, neden beni yargılasın allah?

bence tartışılması gereken ana soru şu: lut kavminin islami değerlere aykırı düşen yanı homoseksüel olmaları mıydı yoksa ahlak anlayışından uzak, çok eşli, zevk düşkünü bir topluluk olmaları mıydı?
bana kalırsa kuran ahlak ve toplumsal huzuru amaçlıyor. bugün benim yaşadığım homoseksüellikle ters düştüğünü düşünmüyorum bu kavramların. ters düştüğünü düşünenlerin kendi başlarına düşünmelerini de anlayışla karşılıyorum. sadece bana gelip bu konu hakkında baskı yapma yorum yapma haklarının olduklarını düşünmemelerini isterim.

işimle ilgili bir mesajdı, mesajda teknik bilgiler vardı, iş için olduğu bariz bir mesaj.
aylar önce tamamen benim hıyarlığımla bir değil tam iki kere kalbini kırdığım gayet yakışıklı ve çok iyi kalpli olan bir insana isim benzerliğinden dolayı uykulu bir şekilde mesajı göndermişim.
artık ne kadar büyük bir hıyarsam, kalbini nasıl kırmışsam cevap beni derin bir hüzüne soktu:

"yanlış kişiye gönderdin mesajı, ben konuşmak istemediğin insanlardan biriyim. işinle alakalı bir mesaj galiba doğru kişiye gönder tekrar."

bu kadar iyi bir insana bu kadar kalp kırıklığı verdiğim için özür dilerim evrenden. lütfen biri onun kalbine iyi baksın.

tlk.io/ayisozluk lütfen chat yapmak isteyenleriniz buyursunlar

nasılsın?

bilmem kaç gün önce *

youtube'da çoğunlukla sanat, ama aynı zamanda popüler kültür, politika, bilim, tarih ve aklınıza gelebilecek her türlü konu hakkında ingilizce vidyo üreten bir kanal. sanat dalları arasında da film ve televizyon dizileri ağırlık verilmiş durumda.

youtube'da gördüğüm bu işi en iyi yapan kanallardan biri. her vidyosuna özen gösteridiğini izlerken anlayaibliyorsunuz, aynı zamanda birçok yeni şey öğrenebiliyorsunuz. vakit ayırmanızı tavsiye ederim.

http://www.youtube.com/user/Nerdwriter1

bilek hizasında biten boy çorap severlerin yaşadığı dramı uzaktan izleyenler anlayamaz.
üretici firmalar bilekte biten çoraplarda ne yazık ki standart yaratabilmiş değil. bazı firmanın çorabı ayakta ilk giydiğin gibi durmuyor ve tendonun ayakkabının arka kısmıyla temas ediyor yürürken. daha uzun modelleri seçtiğinizde ise gereksiz uzun olup, uzun çorabın aşağı düşmüş görünümü verdiği için sürekli bir görüntü kirliliği oluşturabiliyor. ideal boy çorap bulunduğunda da geri gidip bir deste alasınız gelmesi doğaldır. ancak en rahatsız edeni, bulduğunuz modeli muhtemelen seneye o firma değiştirecek ve yeniden aramaya zorlayacak sizi. bitmek bilmeyen konfor arama savaşı böylelikle her kıyafet sezonu kendini tekrar etmektedir.

gelin adam gibi chat yapalım: https://tlk.io/ayisozluk

ne konuşalım?

bi şarj cihazı aldım geçen hafta, iki tane usb çıkışı var, mutluluktan havaya uçtum.

andrew christian don, jcok, tanga artık ne olursa almak, giymek ve giydirmek. bir sefer toplum içinde bir sefer de işe giydim. hayır bedenim de müsait değil öyle fit kaslı değilim ama sapıklık değil mi işte insan durduramıyor kendini. likralı siyah boxer herhangi bir marka da olabilir hepsi tahrik ediyor zevk veriyor.

(bkz: berberin saç tıraşından sonra kafa ve omuz masajı yapması). bunu ilk yaşadığımda geçirdiğim şok ve anlamsızlık zamanla yerini erotik bir zevke bıraktı. sadece bu sapıklık için düzenli saç kestiriyorum artık eskiden aylarca kestirmez saçlarım kontrolden çıkınca giderdim.

sevgilimin ayaklarına masaj yapmak, onun ayaklarıma masaj yapması, sevişirken yüzüne bedenine ve ağzına ayaklarımı deydirmemden aşırı derece tahrik olması onun ve benim de onun tahrik olmasından aşırı zevk almam sapıklık durumları. (bkz: ayak fetişi)

bazı sabahlar uyandığımda uyku sersemliği ve yarı rüya halindeyken sabah ereksiyonu varsa yatağa sürtünme hali. kafalar bi dünya oluyor.

parkta koşarken gördüğüm adidas ürün sayısını saymak. neden bilmiyorum. kaldı ki ben nike tercih ediyorum. anlamsızlık hat safada.

muayene ettiğim hastaların yaşlarını tahmin etme oyunu. bi noktadan sonra monotonluğu kırmanın yollarını aramaya başlıyorsun. kader?

dün akşam apple tarafından tanıtılan en son akıllı telefon. kasa aynı 5 ve 5s, ancak içi çoğunlukla 6s. fiyatı ise türkiye'de 2000'den başlıyor.
şimdi işin ciddi tarafı: neden bunu yazıyorum reklam mı yapıyorum?
parmak izi okuyucusu 6'dakiyle aynı, ön kamerası ise 5s ile aynı olması ve 3d touch denilen ekran teknolojisi dışında bu telefon kendinden 1000tl daha fazla para isteyen 6s ile aynı.

özetin özeti
6 ay sonra 7 piyasaya çıkacak, sakın bu altı ay içinde iphone se dışında apple'dan telefon almayın, 6 ay bekleyin, 6s'in fiyatı 400tl düşecek.

haaaa diyorsan param var bana ne alacam da alcam, alın kardeşim, siz bilirsiniz.
banane apple'dan ben başka marka telefon kullanıyorum diyorsan keşke okumasaydın, vaktini aldığım için özür dilerim.

şu an itibariyle hayatımı siken sınav. lise giriş sınavı üniversite giriş sınavı yetmedi, bu dert karabasan gibi üstüme çullandı. geceleri uyuyamıyorum, sürekli konsantre olamıyorum, sevgilimi ihmal ediyorum, ailemle ve arkadaşlarımla görüşmek istemiyorum. en azından iç görüye sahibim diyip asılmaya devam ediyorum.

içine atmak yerine buraya yazmak

ben benimkiyle growlr'da tanıştım.

bir enrique şarkısını beğendim ve sürekli dinliyorum. ama sonradan farkettim ki aslında şarkı ispanyol bir grubun şarkısıymış. ama ne olursa olsun bir enrique şarkısı o benim için. çok utanıyorum.