sevdiceğine ya da partnerine kirlenmeli bulaşma hali.

temiz olma hissinin çok da önem arzetmediği her iki tarafın da çok istediği anlarda; şimdi haniyse direkt şu anda birikerek yoğuşma yoluna gidilebilir. kemiklerine kadar yalama hissine yol açan, açlıklı, doyamamalı bir şehvetin konusudur.

söylendiğinde akıllarda türlü türlü erotik imgeler zuhur etse de aslında son derece sıkıntı verici ve tuzlu bir eylem biçimidir. tuzlu yarak deyiminin, terli terli oral seks sonrası yapılan bir değerlendirmede ortaya çıktığı iddialı edilir

seksi bulabileceginiz güzel bir deneyimdir. e tabi ten uyumu şart.

önümüzdeki haftalarda mümkün olacak sevişmedir

o gun unutmayacagim )

taze ter kokusunun afrodizyak etkisini çıkarmak için, tarafların verdiği onurlu mücadele.

aşk demek için olmazsa olmaz diye düşündüğüm, tasiyonun ve bedenlerin birleşimini en güzel yansıtan andır kendileri.

sylvester'ın "demolition man" (1993) adlı bir filmi vardır. gelecekte geçer. insanlar cinsel ilişkiyi kulaklıklarla bir çeşit "audio-visual" ortamda yaşamaktadırlar. john spartan (sylvester) ise çağımızdan, yani geçmişten gelmiştir. onun olağan seks isteği "sıvıların değişimi" olarak adlandırılır ve iğrenç birşey olarak algılanır.

filmin sonunda uygarlık adına yapılanların yanlışlığı ortaya çıkar ve insanlar yeniden "sıvıları değiştirerek" seks yapmaya başlarlar.

sözün özü: seks bedensel sıvıların değişimi ortamında çok daha "insanca" olur. bu söz kulağa garip ve saçma gelse de bu kanıyı yaratan ataerkil ketlemelerdir. tükürük, ter, cinsel organlrdan yayılan sıvılar, hatta idrar, evet idrar, ile seks yapmak çok daha... ne diyeyeim? hımmm... "çok daha dağıtıcı" diyeyim.

duştan sonraki sevişmede taze taze akan ter taneciklerinin afrodizyak etkisi hiç birşeyde yoktur. yalanır yutulur ve bu da sevgiliyi ayrıca meşke getirir. hele bir de olay partner olmaktan çıkıp da aşk'a doğru yelken açmışsa "off diyorum"dur.