yalnızlığın anlaşıldığı anlar

  • /
  • 8
bazı geceler yatağa yalnız girince . şöyle kıllı bir göğüs ve boyuna yüzünü gömüp sevdiğinin kokusuyla uyumak var
içerken yanında, -nabersin, keyifler iyi mi, diye sorabileceğin birinin olmadığını,
sinemada, yanındaki koltuğa kaykılmak yerine koltuğu ortaladığını,
kahve, sohbet isterken, kahve içip telefona gömülmüş olduğunu,
eve dönüşte, arayıp -bir şey lazım mı, diye sorabileceğin birinin olmadığını,
libidon tavanken, kendini bilgisayar, telefon vb başında porno izlerken bulduğunu fark ettiğin tüm o anlar.
matem rüzgarları esmeye başlamıştır usul usul yüreğine. yalnızlığı mı anlar insan zamanla yoksa kimsesizliği mi bilemiyorum. ama güzel şey yalnızlık, ya günün sonunda ya ömrün sonunda zaten yalnızız. o kadar da korkmaya gerek yok. kaçınılmaz son bu.
yalnıztanrı'ya katılıyorum güzel demiş, çok sık hemfikir olmuyorum kendisiyle o yüzden olmuşken bunu kutlamak istiyorum.

yalnızlığa gelince, hiç bir zaman yeni bir yalnızlık gelmiyor bence üstümüze, zaten her zaman yalnızız ömrün sonunda da yalnız olacağız. ne zaman kafamızı dağıtacak bizi yalnızlığımız üzerine düşünmekten onu farketmekten kurtaracak bir eğlence bir film bir insan bulsak ona sarılıyoruz. istiyoruz ki biri gelsin onu eğlendirelim bu da bizi eğlenceli biri olduğumuza inandırsın bizi eğlendirsin zaman geçsin. bu aslında sadece bir kaçış, yalnızlıktan, kendimizi tanımak ve kendimize tahammül etmekten. oysa yalnızlık güzel yalnızlık kaçınılmaz, böyle daha genç daha aklı selim zamanlarımızda bu gerçek ile aşina olur onunla barışırsak yaşlılığımızda daha az sıkıntı çekeriz diye düşünüyorum.

karamsar bir anektodla noktalayayım yalnızlık özellikle yaşlı erkekler arasında çok yaygın, hayal ediyorum ki yaşlı eşcinsel erkekler arasında heterolara göre daha bile yaygın olabilir. yaşlı erkeklerde görülen int*har vakaları o yüzden nüfus ortalamasının çok üstündedir. yalnızlığınızla barışın sonradan göte gelmeyin.
  • /
  • 8