yalnızlığın anlaşıldığı anlar

  • /
  • 8
eve gelir zile basarsın 3 saniye sonra tek olduğun aklına gelir ve çantada anahtarını aramaya başlarsın
hastayken nazlanacak kimsenin olmayışı.. *
dertleşmek için birine ihtiyacınız olduğunda arayacak kimseyi bulamadığınız an.
gün gelir ve anlar ki insan; yaşadığı her şey bir yalandır..! geriye vazgeçemediği bir aşk ve kabullenemediği bir yalnızlık kalır.
sen konuşmaya tenezzül etmezsin suskun sanırlar, ve umursamaz. bilmezler ki, bir konuşacak olsan yüzüne bakacak yüzleri kalmaz.
az önce yeniden ayrıldım 1 aydan fazladır uzaktan yürütüyorduk ama ben artık dayanamadığımı ve türkiye'ye gelmeyecekse ayrılmak istediğimi söyledim ve bitti, yine ağlıyorum yine yalnızım , yine ağlıyorum ağlıyorum ağlıyorum....
sabah kalkınca kahvaltıyı kendin hazırlıyorsan.
geçen yaz idi sanırım. bir banka oturup göldeki ördekleri falan izlemiştim. sonra telefona baktım, etrafıma baktım. yalnızlığın tınısı böyle bir şeydi dedim. o günü özlediğimi söyleyebilirim.
bir çifte 3. tekerlek olunduğu an. çok yakın bir kız arkadaşım ve erkek arkadaşıyla her gün beraberim, bir nevi kaynana oldum.
yancıların oluk oluk aktığı kahve masalarından okeye dördüncü bulmaya zorlandığınız andır.
biri sarılıyormuş gibi hissetmek için iki kat yorganla ve 3 yastıkla uyumaya başladığım an. ühü.
yastığa sarılarak uyumak mesajlaşıcak kimsenin olmaması toz pembe hayaller kurmak prensini veya prensesini beklemek metal müzik dinlemek
yastığa sarılarak uyumak mesajlaşıcak kimsenin olmaması toz pembe hayaller kurmak prensini veya prensesini beklemek metal müzik dinlemek
çalan telefona cevap verirken sesin çatallaşmasıyla.
özellikle havanın güzel olduğu mevsimlerde, akşam 7, 8den sonra işin yoktur ve biriyle çıkıp bir şeyler içmek istersin veya yürümek istersin veya en olmadı bi bank kenarına kurulup muhabbet etmek...
boş bir çuval gibi, çalmayan bir org gibi, plastik bir çiçek, unutulmuş bir oyuncak, eski bir çerçeve gibi, hani, unutsam eşyanın gürültüsünü, nesnelerin dünyasında kendime bir yer bulsam, dediğimiz zamanlar gibi...

kendimizin içinden yeni bir kendimiz çıkarmaya zorlandığımız anlar gibi...
yanlız kalıp düşündüğün zaman aslında ne kadar yanlız olduğunu hissedersin, bir ayrılık sonrası bir veda sonrası yada bir hatanın vermiş olduğu pişmanlık duygusu, aslında hep yanlızız yanlız hissetmek için kötü şeyler yaşamış olmak gerekmiyor, mutlu iken bile yanlızız yanlız olduğumuz için mutluluğumuzu paylaşıyoruz, mutlu iken yanlız olmadığımızı düşünüyoruz, mutsuzken yanlız olduğumuzu düşünüyoruz
dogum gununde kimse aramaz
beyaz cikolata yer kendi dogumgunu kutlarsin
herkes sinemaya kanka veya sevgilisi ile gelmistir tek basina izlersin patlamis misir bile almazsin
tek gidersin gezilere kalabalik arasinda...
hamburger yersin ama double ama...
seni seviyorum ask mesk o kadar sana yabanci gelirki eksik kalir hep...benim kaldi kalicak hep
sabah uyandığında elini sağa attığın zaman boşa denk geldiğinde hay s*keyim böyle sabahı dediğin andır...
eve girdiğinde nefret etmene rağmen televizyondan ses olsun diye açıyorsan tebrikler yalnızsınız.
"aşık hiç yalnız kalır mı hafız? yâr çıksa kapıdan, hasreti gelir." dedirten durumdur kendileri
  • /
  • 8