bütün gün koşuşturmussun, arkadaşlar, dersler, iş, ödevler, sorumluluklar... akşam yemeğini yeyip duşunu almışsın. saat olmuş 10.30, bir bildirim gelmiş sevgiliden / partnerden. yarım saat sonra kapını çalıyor. aman amannn.

ilk sezonunu oldukca kalite bulduğum dizidir. ilk bakışta klasik bir ergen dizisi olarak gözükse de aslında yetişkinlere hitap ettiğini düşünüyorum. dizideki olaylara, arkadaş ilişkilerine benzer durumlar hepimiz yaşadık ancak sonucu intihar olmadı. dizinin karakterlerinin gerçek hayattan olması oldukca güzel. şöyle bir göz gezdirdiğimde çok göze batan bir karakter yok. 2. ve 3. sezonlarını çok beğenmedim. final sezonu yayınlandı ancak izlemedim, muhtemelende izlemem. keşke ilk sezondaki çizgisinden devam etseydi.

son görülmeyi uzun zamandır kapalı kullanıyordum ancak çevrimiçi bilgisinin kapatılması içimi bir miktar burkmuştur. çevrimiçi yazısını ekranda görünce karşındaki uzakta olsada orada olduğunu bilmek güzeldi.

kullanıcılarının büyük çoğunluğu seks partneri arayışı için kullansada, benim gibi bazı kullanıcılar bu uygulamayı tanışmak için kullanıyor. bana güzel dostluklar kazandırmıştır bunun yanı sıra bir çok insan karakterini tanımama araç olmuştur. uzun zamandır aktif olarak kullanmasamda telefonumda kenarda durur. dün öyle bir gireyim dedim, liseden arkadaşımı gördüm. her ne kadar sadece seks odaklı kullanan olsa eşcinsellerin birbirlerini bulmak için kullanabileceği en kolay araçtır. üstelik arayüzü basittir, işlevseldir.

bence kadından daha beterdir. kadınlar bir yerde yalan söylemeyi bırakırlar ve kendilerini kabul edip tamam derler ancak erkeğin or*spusu öyle değildir. buradaki or*spuluk karakter or*spuluğudur. böyle tip erkekler söylediği yalana öyle inanmıştır ki kendileri bile inanır. zevklerinin tutsağı olmuşturlar. cinsellik onların objesi değil onlar cinselliğin objesi olmuşlardır.

sufjan stevens - visions of gideon

ordu-kumruda meydana gelen 4.0 şiddetinde depremdir.
ordu- samsun sınırına yakın bir yerde gerçekleşmesine rağmen giresunda fena hissedilmiştir.

eskiden okul staj arkadaslar aile vs derken zaman yetmiyor keske bir hafta tatilim olsa diyordum. lakin o planlar programlar yetismem gereken dersler aslında degerliymis ner kadar yoruldum bıktım desemde seviyormusum. bugün yök bahar döneminin uzaktan egitimle tamamlanacagını acıkladı. icime oturdu yalan yok.

küçükken denizde gözümün erkek bacaklarına takıldığını farkettiğim gündür.

bu kadar popüler olmadığı zamanlarda ınstagramda keşfetmiştim, çok güzel fotoğrafları vardı. daha sonra popülerliği arttı ve bilinir biri haline geldi. bence gayet uslu efendi bir kişidir sosyal medyadan tanıdığım kadarıyla. başarılarının devamını diliyorum.

ispanyolca

klostrofobi.
küçüklüğümden beri yenemediğim bir korkumdur. asansöre binemediğim için 14 kat çıkmışlığım var. tabi yaşım ilerledikce daha rahat olmaya başladım. toplu kullanılan yerlerde artık binebiliyorum.

isveç, hollanda, ispanya.

ortaokuldayken bir söylenti vardı, muhtemelen sizde duymussunuzdur. eminem in kaburgasından parca aldırıp bu eylemi yapıyormus. bu hikayenin birde marilyn manson versiyonu vardı. bu söylentiyi hatırlattı başlık.

erkek, kadın diye ayırmaya gerek yok. bazı insanlar yapıları gereği insanların içinde ağlayabilirken bazıları ağlayamaz. bende herkesin icinde aglayamayan gruptayım. yalnızken aglayabiliyorum. aglamayan insan mı olur?

bugün önemli bir sunumum vardı, gayet güzel hazırlandım. daha önce sunum tecrübem olmasına rağmen oldukca heyecanlıydım. bunu gören sınıf arkadasım beni soru yagmuruna tuttu. gereksiz onlarca soru sordu. sonra ne olsa begenirsiniz ; kendımı tutamadım laf soktum buna. sunumum b*ka sardı. hocam anlayıs gösterdı ancak sunumum bosa gitti. gayet tıkırında gidecek olay b*k gibi gitti. şuan cocuga karsı fena sinirliyim. fırsatcı yalaka p*c

geleceğimi, yalnızlığımı, ilişkilerimi, arkadaşlıklarımı, dostluklarımı, ailemi düşünüyorum bir sezen şarkısı eşliğinde. okulumu bitirmek üzereyim ancak gelecek kaygısı beni bitiriyor. ailem bana güveniyor onların güvenini boşa çıkaran bir evlat olmak istemiyorum sözlük. arkadaşlıklarımı düşünüyorum, bazen iyi bir dost olduğumu düşünürken bazen kötü bir dost olduğumu düşünüyorum. acaba onların gözünde nasılım? ilişkilerimi düşünyorum, eski ilişkilerimi.. acaba onlarında bir gece akıllarına düşüyormuyum? hani güzel bir gece geçirip gece evine gelince loş ışıkta bir sigara yakarsın ya uyumadan önce. tam o sıra akıllarına geliyormuyum? bunları düşünüyorum. sezen eşlik ediyor. sonra derin bir nefes alıyorum. etrafı inceleyip, telefonu elime alıyorum. yarın sabah için alarm kuruyorum. yatıyorum.

kokulumu kokulu taşşaklarımızdır

yıllardır bana eşlik eden dostumdur. yağmurlu havalarda ve kışın soğuk mekandan sıcak mekana giriş yaparken biraz sorunlar yaşasakta kendisinin yeri bende ayrıdır. onsuz bu dünya anlamsızdır. zamanında lens kullanmış biri olarak bir türlü lense alışamamış ve tekrar eski dostuma dönmüşlüğüm vardır. birde unutmadan yazları denize girerken kendisi bana eşlik etmeyi tercih etmiyor, mecbur boş bakışlarla yüzüyoruz.

bu filmi çıktığından beri takip ediyorum. soundtrackleri,fragmanları, youtube editleri vs defalarca izledim ancak filmi izlememiştim. 3 yılın sonunda izledim. ertelememin nedeni filmin duygusal olduğu ve etkileneceğimdi. öylede oldu. film bende ağlamaklı bir etki bırakmadı ama yinede film bittikten sonra yattığımda bir buçuk saat beni düşündürdü. italyada geçmesi,zamanın 1980 olması, mimarı, sanat, heykeller... insan bu filmi izlerken mest oluyor.


elliot'un , oliver'e açılmasındaki süreç, kararsızlıkları,ergenliği filmin beni etkilediği yönlerinden biri. diğer yandan oliver karakteri eşcinsellerin bir kısmının yaptığı gibi kendinden kaçması ve evlenmeye karar vermesi filmde beni etkiledi. elliot'un ailesinin okumuş bilgili bir aile olması, eşcinsel bireylerin üzerindeki aile unsurunun önemini açıklıyor. babasını oğluyla konuşması ve bu konuda ona destek vermesi, annesinin durumu anlayıp onu oliverle zaman geçirmesi için tatile yollaması bunun bir örneği.