yazarların karantinadayken yüzleştiği sıkıntılar

güzel başlık olmuş. evde çalışıyorum evde çalışma cazip gelir diye düşünüyordum ama maalesef tahmin ettiğim gibi olmadı. işe gitmek bile sosyalleşmekmiş hemde baya.... bu şekilde izole modda oluyor insan
hani insan boşluğa düşer de karamsar olur ya bütün dertler sıkıntılar bir bir aklına gelmeye başlar. sağolsun şu virüs ve karantina bol bol bu hale getiriyo gene.
iş görüşmem olumlu sonuçlanmıştı. virüs sebebiyle kaynadı gitti. ayrıca son üç aydır evdeydim. askerden yeni gelmiştim. 80 kişilik koğuşlarda yattıktan ve o 80 kişinin problemleriyle komutanım diğer komutanlarla çay içip, muhabbet edebilsin diye ben bizzat kendim ilgilendiğim için* pek insanlarla görüşmek istemedim. erkek görmek hiç istemedim. sadece iş arıyor, iş görüşmelerine gidiyordum. zaten karantinada gibiydim. insanların daha 1 haftada benim yaşam stilime karantina demesi bana koymuyor değil*. eminim benden daha kötü durumda olan insanlar vardır. o yüzden bunları kafamda büyütüp de şımarıkça davranmak istemiyorum. sağlık çalışanlarının hala bizim için kendilerini tehlike atıyor olmaları bile bunu yapmamak için yeterli bir sebep. herkes için zor bir süreç bunu anlıyorum ama yine de bir şekilde kendimizi motive etmek zorundayız.
meşgul olmam gerek ancak olamıyorum, bozuk plak gibi sürekli aynı şeyi düşünüp duruyorum. ilacım da bitmek üzere ve artık türkiyeye getirilmiyor. bilmiyorum ne yapacağımı
hazımsızlık. malum hareketsizlik var.
düşüncelerle baş başa kalmak bazen hoş olmayabiliyor.
eskiden okul staj arkadaslar aile vs derken zaman yetmiyor keske bir hafta tatilim olsa diyordum. lakin o planlar programlar yetismem gereken dersler aslında degerliymis ner kadar yoruldum bıktım desemde seviyormusum. bugün yök bahar döneminin uzaktan egitimle tamamlanacagını acıkladı. icime oturdu yalan yok.
kimseyle görüşemiyor olmak kedim dışında derdim yok. evde bu kadar vakit geçirmekten rahatsız değilim. aksine dışardakiler eğlenmiyor üstelik ben evdeyken. ya işte ya riskteler. sıkıntım yok sanırım benim evde yüzleştiğim ya da yüzleşemediğim. siz de mecbur kalmadıkça çıkmayın.
product un ne istediğini ifade edememesinden mutevellit yaptığım işi sürekli bozmam. gösteremeden ifade edemiyormuş gerizekalı.

kedilerimi dışarı çıkmalarına izin veremiyorum hep bi sinir halinde tüy yumakları koridoru dönmek istemiyorum (pusu kurup tırnak saliyorlar)

insanlar ne sıkıntılar yaşıyor o yüzden sıkıntı sıfatına sokmuyorum pek.
dün sigara almak için bakkala gittim, mavi puslu gök yüzü çok derin bir mesafe gibi geldi (zaten öyle ama neyse) gerçekten de dış atmosfer çok korkutucu gelmeye başladı. evden ayrılsam yukarı doğru düşecekmişim gibi geliyor artık. evden çalışmaya da başlayalı 2 hafta oldu oysa.
benim somun ekmeğim tarifi verilen görsellerdekiler gibi olmuyor. oysa el becerileri kuvvetli olan biriyimdir. xalo şaşkın.
alışverişe gitmek ve dönüşünde psikolojikmen ateşim varmış gibi hissetmek :( aldığım her şeyi dezenfekte etmek. kargocu, servis elemanı vb kişiler kapıya gelince yaklaşamamak. sonra çok afedersiniz cinsel hayatımızın bitmesi. daha ne olsun!
spora gidememek. kaslarım eriyor!
kitap okuyorum bol bol... netflix bide.
entelektüel birikim erimez ama kaslar erir o yüzden mutlu değilim!
eskiden sadece hafta sonları alkol alırdım. şimdi her gün içmeye başladım. dışarı çıkmadığım için para harcamadığımı sanıyordum ama meğer daha çok harcıyormuşum.
yatmaktan/oturmaktan olusan vucut agrilari. halbuki egzersiz de yapiyorum.
bireysel problemler yetmiyormuş gibi bir de sevdiğim, yüklerimi boşalttığım sözlüğün başına başıboş bireyciklerin de dadanması.
insanda akıl ve amaç olmalı, mantıklı hareketlerde bulunmalı. nerdeee
sıkıntıdan yemek yemek. acımız büyük :(