call me by your name

geçen günlerde filminin çekildiğini öğrenince haberdar olduğum roman.

"delikanlılık çağındaki bir gençle , ailesinin yazlığında kısa süreliğine kalmaya gelen bir konuğun arasında gelişen beklenmedik , bir o kadar da güçlü aşkın öyküsü." kitabın konusunu öğrenince ve filmin sundance film festivalinde çok beğenildiğini öğrenince hemen kitabı alıp okumaya başladım. şu an yarısındayım henüz bitirmedim ama sırf bitmesin diye yavaş okuyorum , o kadar güzel.

umarım film de beklendiği kadar güzel olur da moonlight'tan sonra lgbti sinemasının yükselişini görmeye devam ederiz.

filmden paylaşılan (veya sızdırılan , bilmiyorum) bir dakikalık sahne :
eleştirmenler tarafından fazlasıyla sevilmiş film. düşse de malum yerlere izlesek.
geliyor geliyor
yılın filmi geliyor
filmin sonunda 'sonuna kadar arkandayım hayatı içinden geldiği gibi yaşa' mesajı veren ütopik baba örneği duygulandırdı;
benim yerimdeki çoğu ebeveyn tüm bunların unutulup gitmesini ister, oğullarının bu durumdan kurtulmasını ister ama ben o ebeveynlerden değilim, yaralarımız daha hızlı iyileşsin diye kendimizi hırpalayıp dururuz , 30 yaşına geldiğimizde de çökmüş oluruz.ve her yeni biriyle başlangıcımızda kendimizden sunacağımız daha az şey kalır.ama kendini bir şey hissetmemek için zorlamak veya hiçbir şey hissetmemek çok büyük kayıp olur.hayatını nasıl yaşayacağın sadece seni ilgilendirir.kalbimiz ve bedenimiz bizlere sadece bir kereye mahsus verilmiştir.sonra birde bakarsın kalbin yorgun düşmüş.bedeninde kimsenin bakmayacağı bir hale gelmiş.
henüz izleyemedim. en iyi erkek oyuncu (timothee chalamet), en iyi özgün şarkı (mystery of love), en iyi film, en iyi uyarlama senaryo olmak üzere 4 dalda oscara aday gösterilmiş.
aile ve toplum baskısının belirleyici rol oynamadığı aşk hikayesinde bile mutlu son göremeyince insan umutsuzluğa kapılıyor.iş o noktaya geldiğin de engel olarak gördüğünüz şeylerden bile daha büyük sorunlar olduğunu anlıyorsunuz.bir masal da bile bizim için mutlu son ihtimali göz önünde bulundurulmuyor.
kaosgl de romanla karşılaştırmalı filmin olarak incelemesi yayınlanmış,;
http://www.kaosgl.org/sayfa.php?id=25208
aşık olmamama rağmen neden beğenilmediğini anladığım bir film.

filmde evet bir şeyler yaşanıyor fakat önemli olanı onun yaşanmadan önceki heyecanı. yasak olduğunu düşündüğün bir şeyi başka birisiyle, hem de ilk defa yaşamanın heyecanı var o filmde. o kadar tanıdık hisler barındırdı ki o film bana, sonunda da elio ile ağladım ben de. çünkü orada ben de bulundum, o acıyı yaşadım, kimseyle paylaşamadım çünkü kendim daha bilmiyordum ne yaşadığımı.

bu yüzden gerçekçi ve güzel olduğunu her zaman savunurum. ki devam filmi de çekiliyormuş ve buna şimdiden hazırım
sadece gayler değil heterolarında çok sevdiği öve öve biteremedikleri film nedense bir ben mi sevemedim bu filmi. olay örgüsü çok basitti film fazla durağandı beğendim tek şey filmin atmosferiydi çok güzel portler ve manzaralar vardı filmde
italya doğal cennet hakkikaten.atmosferi çok güzeldi ama sonlara doğru insan üzülüyor işte arkadaşlar oliver gibu full aktifler kendini saklarsa olacağı bu şaka bir yana bu film beni çok etkiledi kendini eşcinsel ilişkiye hazır hissetmeyenlerin izlemesini tavsiye ederim
iki kere sinemada izlediğim ve bana göre bir aşk hikayesi yanında bir italya güzellemesi olan film. filmin sonuna doğru baba oğul arasındaki konuşma ise sinema tarihindeki en güzel diyaloglarda yerini şimdiden almıştır.
neredeyse yeni çıkmış tüm lgbti sinema filmlerini izledim lakin bunu henüz izlemedim. sıkıcı olacağını düşündüğümden sırf. en yakın zamanda izlerim muhtemelen.
italyan korku filmi geleneğinin en saygın yapı taşlarından sayılan 70"lerin korku kültü ve gore klasiği suspiria"nın 2018 çevriminin yönetimi bu filmin yönetmeni luca guadagnino"ya teslim edildiğinden film baştan yönetmeninden kazanıyor. lakin adam suspiria'da orjinali kadar olmasa da iyi bir iş çıkardı.

iki erkek arasındaki duygusal yakınlaşmanın imkansızlığı ya da imkanlılığının tarihsel kaybedişi üzerine güzel göndermeleri var. elio karakterini en iyi erkek oyuncu oscar ödülü dalında en genç erkek oyuncu olarak rekorlar kitabına sokan filmin bombası finalde oliver'in hetero bir evlilik yapacağı yönündeki yıkıcı beyanatı.

eşcinsel bireylere ailelerin nasıl davranması gerektiği yönünde de güzel göndermeleri olan filmde boş bir saniye yok. hatta şeftaliyi delip onunla yapılan mastürbasyon sahnesi bile bana göre eğlenceliydi.

armie hammer'in gözleri kör eden yakışıklılığına da "bu kadar dadlu olunmaz ki lan insafsız" demeden duramıyorum. cidden nefes kesen yemelik ısırmalık ham ham ham yapmalık bir bey. keşke duygusal bütünlük anlamında elio'yu umutlandırmasaydı demeden geçemiyorum. evet el oğlu abi yapar tikati eden bırakmamak lazımdır.


sufjan stevens mystery of love ve visions of gideon şarkıları ile filme ekstra bir ruh katmış, luca guadagnino yönetmenliğini konuşturmuş, timotée chalamet ise oyunculuk dersi vermiş. her film severin izlemesi gereken filmlerden bence.
bu filmi çıktığından beri takip ediyorum. soundtrackleri,fragmanları, youtube editleri vs defalarca izledim ancak filmi izlememiştim. 3 yılın sonunda izledim. ertelememin nedeni filmin duygusal olduğu ve etkileneceğimdi. öylede oldu. film bende ağlamaklı bir etki bırakmadı ama yinede film bittikten sonra yattığımda bir buçuk saat beni düşündürdü. italyada geçmesi,zamanın 1980 olması, mimarı, sanat, heykeller... insan bu filmi izlerken mest oluyor.

 spoiler!

elliot'un , oliver'e açılmasındaki süreç, kararsızlıkları,ergenliği filmin beni etkilediği yönlerinden biri. diğer yandan oliver karakteri eşcinsellerin bir kısmının yaptığı gibi kendinden kaçması ve evlenmeye karar vermesi filmde beni etkiledi. elliot'un ailesinin okumuş bilgili bir aile olması, eşcinsel bireylerin üzerindeki aile unsurunun önemini açıklıyor. babasını oğluyla konuşması ve bu konuda ona destek vermesi, annesinin durumu anlayıp onu oliverle zaman geçirmesi için tatile yollaması bunun bir örneği.
kitabı da filmi de ahım şahım değil, sadece popülerdir. lgbt bahane satışlarım şahane durumu.
kendine geliş veya kendini kabul ediş filmidir. yani kendini yeni kabul etmeye başlamış birini ve bu konuyu işler. karakter de zaten gençliğinin başında. lgbt alıcısı kesimler çeşit çeşit. bu film de lgbt ilişkileri böyle romantik haydi biraz hayal kurun denilerek yapılmış gençliği hedef tutturmuş filmdir.