sokak köpekleri

geçen memeleri sarkmış bir sokak köpeği peşimden gelmeye başlamıştı. ben de rahatsız oldum git dedim gitmedi. ben de elime taşı aldım bi fırlattım, köpeğin gözüne geldi vıyk vıyk diye kaçmaya başladı. şimdi büyük ihtimalle bu dediğimin doğru olduğunu düşünüyosun çünkü internette yazan her şey doğru olmalı. ama aslında taşı köpeğe değil, yola attım. köpek yine de kaçtı. bazen çok rahatsız ediyorlar ve her yere sıçıyorlar.
toplumumuz, kutuplaşacak konu bulamamış gibi son zamanlarda bu konuya yapıştı. minderin bir köşesinde dosta güven, düşmana korku salan ve köpeklerden nefret eden yurdum insanı, diğer köşesinde ise her seferinde süt çocuğu, moda bebesi diye hor görülüp itilen hayvanseverler. fakat benim anlayamadığım; kükrese dağları devirecek yurdum insanının, sokaktaki köpekten nasıl korunacağını bilmeyip, korkudan aklını yitirmesi. ortamlarda, küçümsedikleri hayvanseverlerin ise en ıssız, en köhne yerlerde bu canlar için gözünü kirpmadan gerçek kahramanlar gibi canhıraş çırpınması. hayvansever biri olarak, ben de konunun hayvanlar lehine sonuçlanmasını istiyorum tabii. sokak köpeklerinden korkmak bana komik geliyor. küçük çocukların başında durmayıp, sorumsuzluk yapan ebeveynler, çocukları zarar görünce kendi günahlarını bu canlara yükleyerek vicdan rahatlatacaklarını sanıyorlar da yok öyle yağma. anne baba oluyorsan sorumluluk alacaksın. ben daha 7-8 yaşındayken sokak köpeklerinden nasıl korunacağımı bana öğreten anne babama da selam olsun.
sevmediğim hayvanlardır. korkuyorum lan napim. gece 1 tane görsem yolumu uzatıyorum. sonra da ana bacı düz gidiyorum.