still alice

julianne moore'a kazandığı oscar'ı sonuna kadar hak ettiğini gösteren, enfes bir drama. alice (moore), columbia üniversitesinde dil bilimi üzerine uzmanlaşmış, bu konuda kaynak sayılan bir kitap yazmış profesördür. bir gün üniversite kampüsünde koşarken kaybolduğunu hisseder. bunun ve birkaç şeyin üzerine doktora giden alice'e erken alzheimer teşhisi konur ve devamında alice ve ailesinin yaşadıklarına tanık oluruz filmde.

--- spoiler ---

julianne moore'u her filminde ayrı bir sevsem de, hep the hours'taki rolünün yeri bende ayrıydı ta ki alice'e kadar. julianne moore'un o güzelliği, hikayenin de epey iyi olmasıyla film boyunca ilginç bir etki doğuruyor insanda-ki alice pek de öyle süslü püslü bir kadın değilken. dahası, linguistik yani hayatı konuşmak üzere olan bir kadının anılarını unutması(alice kendisini anıları ile ifade ediyor) dahası filmin sonunda neredeyse konuşmayı bile unuttuğunu görüyoruz, epey sert bir yerden vuruyor insanı. ayrıca film boyunca alice'in annesi ve kardeşini içeren o anısından izlenen kesitler filmin sonunda beyaz bir ekran ile sonlanarak aslında alice'in film boyunca hep tutuntuğu o anısını da artık unuttuğunu göstererek bir kez daha üzüyor.

ve tabiki o alzheimer derneği'ndeki konuşması, her şeye bedel.



--- spoiler ---
lisa genova'nın romanı. filmini izlemek nasip olmadı ama kitabın en etkileyici bölümü (profesör olan alice'ın ders anlatması gereken sınıfa gidip öğrenci olarak oturup hocayı beklemesi) bu hastalığın ne kadar acımasız olduğunu açıkca sunmuştur.
julianne moore'un erken başlangıçlı alzheimera yakalanan alice isimli karakteri oynadığı film
arkadaşla gittiğim için kendimi tutmuştum ama son sahnede tüm film boyunca kendimi tutmamın sonucu olarak iki saat kesilmeyen göz yaşartısı ve kızarıklık oldu
izleyin, ağlayın, drama-queen bebelerimiz daha da sevecektir
film zaten başlı başına bir başyapıtken, aynı zamanda benim ekstra etkilenmeme sebep olabilecek detaylarla dolu. eğer ki çok yakınınızdan birinin alzheimer'a yakalandıktan sonra evre evre ilerlemesine şahit olduysanız filmin etkisi beş katına çıkıyor. cognitive science alanında akademik çalışmalar da yapıyorsanız profesör alice ile kurduğunuz bağ daha da kuvvetleniyor etti mi sana on kat etki. e bir de julianne moore'un efsane oyunculuğu ile (o nasıl bir jest ve mimik yeteneğidir arkadaş) filmin etkisi benim açımdan yirmi katına çıkıyor ve yer yer ağlamaktan boğulma krizlerine bile sokuyor beni. konusu, senaryosu ve oyunculukları müthiş bir filmdir. efendim özetle şudur ki diyeceğim; izleyin, izletin.