strokur

hildur gudnadottir'in 3. solo albümü olan samanın en dikkat çeken, girişiyle, iniş çıkışlarıyla, kabuğuna çekilme özlemi duyan insanı duvardan duvara vurup sonra içine savuruşlarıyla afallatan başyapıtı. bildiğimiz çelloyu her parçasıyla daha da anlamlandırma serüveninde müziğin adeta doğasıyla oynayan, insanı izlandanın o kasvetli havasının dehlizlerinde kaybolmaya iten ama bunu bu parçasında olduğu gibi yine sözlerin dramatize edişlerine teslim etmeyerek acıyı, hüznü adeta birer mutluluk aşısı gibi damarlarımıza zerk eden hildur hiç şüphesiz ki bu bir solukta dinlenecek, gözyaşlarının akmasına gönülden izin vereceğimiz eşsiz parçayı yine sadece çelloyla yapmamış olmalı.