tanrı kelimesinden korkan müminler

tiksinç insanlar güruhudurlar. kuranda tanrı sözcüğünün geçmediğini söyleyerek bu sözü kullanmaktan kaçınırlar, günah sayarlar. la kuran arap toplumundaki bir peygambere indirildi ne yani allah kuranda araplara türkçe adını mı söyleseydi? he bir de bu kompleksin en büyük dayanaklarından biri de dublaj yapılan filmlerde yabancı dilde ifade edilen allah sözcüğünün bizim dublörler tarafından tanrı olarak çevrilmesidir. yazık bizim kıtlar da ecnebiler tanrı diyor, biz allah deriz diyerekten ortada din alıp iman satıyorlar. * * *
cehalet + sefalet = rezalet eşitliğini hatırlatan dumur-durum!
tanrısal varlığın sözcüklerle tanımlanamazlığını ve diller-kavramlarüstü olduğunu algılayamayan şekilci-biçimci-sembolcü bir dindarlığın ürünü bir tutumdur.
kaldı ki, trajikomiktir ama, kur'anda geçen birçok temel terim (rab ve allah sözcükleri dahil!!!) kıptice, habeşçe ve eski ibranice terimler olup, arapçaya sonradan girmişlerdir. sonuç: hiçbir dil ve sözcük kutsal olamaz!!!!!!
anlaşılmıyor olarak gördüğüm şey şu ki tanrı ile allah kelimesini kategorilere ayırmada problem yaşanıyor. her şeyi açıklayan isimler vardır. tanrı genel bir isimdir. inanışlar içerisindeki yaratıcıyı ifade eder. allah ise özel isimdir. arapça'da ilah yaratıcı demektir. önüne getirilen el eki ile (ki bu ek ingilizce'deki the eki ile aynıdır ve ismi daha spesifik hale getirir.) allah haline dönüşür. yani el ilah tamlamasindan ibarettir. bu kelimelerin kökenleri ve hangi dilden geldiğine daha fazla girmeden basit bir örnekle açıklayayım. patlıcan yemeği yapıp sebze yemeği yaptım derseniz yanlış bir şey söylemiş olamazsınız ancak yaptığınız yemeğin patlıcandan yapıldığı ise önemli olan patlıcan yemeği demek gerekir. ayrımı bu kadar basit aslında. ikisinden de korkulacak veya çekinilecek bir durum göremiyorum.
arapçılardır.

tanrı türkçedir , allah(ilah) arapça.
tanrı kelimesinden korkan bir toplumda ezanı turkçeleştirmek! mustafa kemal paşa dan başkası yapamazdı sanırım.