biri türkçedir, biri türkçe altyazılı.

türk dizileri tutmuş amerikan dizilerini iyi analiz ederek yaratılır! *

birinde konular hep aynıdır, diğerinde sürekli işlenen konu yeni bir buluştur aslında.

türk dizileri out. çünkü bizi bize anlatan yani yoğrulduğumuz hamuru bize gösteren, birbirine girmiş toplumun aynı yerde dönmesine izin veren hatta bunu destekleyen yapımlar olmaları, hiç merak uyandırıp ileriye yönelik bir yönlendirme yapmamaları .."yapamamalarının nedenleri açıkça ortadadır.".., oyunculukların başarılı performans sergileyemiyor olması..vb gibi bir çok ...

bir eşcinsel rol olduğunda olay olan yapımlardır. elin oğlu eşcinsel diziler çekiyor. daha ne olsun?...

amerikan ve ingiliz dizileri in. çünkü yukarıdakilerin tam tersi var. fazla açık sözlülük, kendileri ile ve her şey ile alay eden üslupları. eksileri yok mu? var fakat katlanılabilir olmaları yeter. *

bu konuda kanal ddeki umutsuz ev kadınlarının gidişatını merak ediyorum aslında. çünkü özgün yapımında * dizinin ilerleyen bölümlerinde eşcinsel karakterler ve süprizler söz konusudur *. bakalım eğer bunu yapmaya cesaret edebilirlerse * bu türk dizi tarihinde bir milat olacaktır.

amerikan dizileri, sadece amerikalılara değil dünya geneli için çekilir,türk dizilerini söylememe gerek yok sanırım.

amerikan dizileri,coco cola ise türk dizileri,le coladır.

haksızlık etmeyelim. türk sizileri 90 dakika amerikan dizileri 20 dakika. ayrıca bütçe denen bir konu var. türkiyede yapımcılar yapılması zor olanı değil, ucuz olanı severler. ayrıca rtük denen bir şey var ki elinizi kolunuzu bağlar. *

türk dizilerinde özetler 1 saat olurken amerikan dizilerinde 2 dk zor sürmektedir.
(bkz: previously on lost)

hicbir zaman kiyaslanamayacak ve kiyaslanabilmesi icin elimizden gelenin yapilmadigi , ask temasi harici genelde hic bir olayin temanin islenmedigi kavramlar karmasinin adi .

(bkz: ingiliz dizileri)

umutsuz ev kadınları vs desperate housewife

amerikan dizileri 20 ile 30 dakika arasında ne derdi varsa anlatır, biter; türk dizilerinde 20 ile 30 dakika arasında bir merhabaya bile cevap alamazsın...

efendim, hiçbir amerikan dizisi, hiç bir mülkede, sonu en başından bilindiği halde, final bölümüyle ülkenin yarısından fazlasını ekran başına kitlememiştir. *
hiçbir amerikan dizi karakteri için büyük katılımlı cenaze namazı kılınmamıştır *
hiçbir türk dizisi emmy almamıştır...

amerikan dizisinin toplam süresi, türk dizisinin aralara aldigi reklamlarin toplam süresinden daha kisadir.

amerikan dizilerinin her bölüm finali sezon finali edasıyla biterken, türk dizilerinin bölüm finali domestos reklamının sonu gibidir. çoğu heyecanlandırmaz, meraklandırmaz.

türk dizileri çocukluk anılarıdır. amerikan dizileri sabun köpüşü çerezdir.

anılarda süper baba süpermeni döver. kara melek spartacus'ü ters domaltıp düz siker.

türk dizileri lise sıralarında yayından bir sonraki sabah asmalı konak konuşmak, mükremin ab'ye glmek, ince ince yasemince'nin şarkısını duyunca tebessüm etmektir.

amerikan dizileri lost çok bozdu, himym artık sıkıcı, ben yeni diziye başladım, bana dizi önersene demektir.

şöyle bir şeydir

friends - akasya durağı
how i met your mother - yahşi cazibe
spartacus - kurtlar vadisi
the walking dead - arka sokaklar
married with children - çocuklar duymasın
glee - muck
that' 70s show - seksenler

son yıllarda pek fark kalmamıştır zira kopyalayıp yapıştırıyoruz. bizden açık ara öndeler tabi.

eee neden olacak; bu benim amcamın oğlu, bu benimle yattı, şu eğitimsiz ama yüzü güzel diye önüne geleni oyuncu yapmadıkları içindir belki de. amerikan dizilerinde yetenek görüyoruz, türk dizilerinde bir şeyler görmeye çalışıyoruz, böyle bi uğraşıyoruz ama yok.

bir dizi * ne içermelidir? senaryo. yani karakterleri, olayları ve mekanları anlatmalı. bakıyoruz türk dizilerine. dur ya da bakmayalım o kadar sabrım yok. zeka pırıltısı ve yaratıcılık içeren kaç senaryo var ki. başka ne olmalı? elbette oyuncular ve dolayısı ile oyunculuk. yine bakmaya kalbim dayanmayacak. her dizide bir iki işe yarar performans ki bazılarında o da yok. dizi ya da filmlerde bir kırılma noktası olmalı. olaylar zinciri ilerlemeli bunun üstüne. bizde ki dizilerin ortak noktası salakça olmaları. ya da en iyisi yabancı dizi ya da filmlerde kopyalanmaları. bir örnek vereyim. grey's anatomy diye bir dizi var. 9. sezon da devam ediyor. yani kurtlar sofrasında 9. sezon. doktorlar diye tr versiyonu yapıldı. inanılmaz başarısızdı. nihayetinde yayından kalktı. sonra tekrar yeni bölümler yayınlandı ve nihayetinde bitti. fark o kadar çoktu ki iki versiyon arasında. yani orjinal senaryoyu alıp adapte etmek bile çözüm olmadı. zira ne yönetmen yönetmen ne oyuncu oyuncu ne de akıl var fikir var *. özetle adamlar kuralları koyuyor. bizde ise sadece kötü ve veya çok kötü kopyaları oluyor.

diziye göre değişen kıyaslamadır ama genel olarak bir yanda hiç akmayan, seyrederken bir taraftan da başka bir işle meşgul olma ihtiyacı hissettiğiniz sadece onu izlediğinizde ruhunuzun daraldığı, bilmem kaç dakikalık bitmek bilmeyen türk dizileri, diğer yanda gözünüzü kırpmadan izlediniz, bitince tadı damağınızda kalan(kendi izlediklerim tabiki) amerikan dizileri.